(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
3830.
Nasıl oldu da gönlüme bir dumandır, çöktü (Hakikati olduğu
gibi görmeme perde oldu);
Nasıl
oldu da tezce, toz gibi sıçramadım.
Şimdi
nedametle (Pişmanlıkla) yazdığım şu satırları o
vakit yazsaydı ya elim.
Gittim,
dünyadan bir baş ağrısı eksildi;
Halecandan
(Heyecandan, çırpıntıdan) kurtuldum, canımı
kurtardım.
Düşüp
kalktıklarıma hoşça kalın dedim;
Canımı,
izi belirmeyen dünyaya götürdüm.
Şu
altı (Yukarı-aşağı-öne-arkaya-sağa-sola) kapılı evden çıktım;
Varımı-yoğumu,
bir hoşça, mekânsızlık âlemine ilettim.
Gayb âleminin avlanan beyini (Şems Hazretlerini) gördüm;
Ok
gibi uçtum, yayımı götürdüm.
Ecel
çevgeni (Ucu eğri sopa-golf sopası), yanıma
geldi;
Kutluluk
(Uğurluluk) topunu, ortadan kapıverdim.
Penceremden,
şaşılacak bir Ay vurdu;
Dama
gittim, merdiven götürdüm.
Şu
gök damı, beni canların (Can oğullarının) topluluk
yeridir ya;
Sandığımdan
da daha hoşmuş.
Gül
dalım soldu, döküldü;
Tekrar
gül bahçesine götürdüm onu.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Bu
dünyadan görünmeyen âleme gidip heyecanlardan, isteklerimizdeki
belirsizliklerden kurtulmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Her
şeyi mazide bırakarak tezce 9 kat göğü geçtikten sonra olan mekânsızlık âlemine
gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Dünyada
yaşayan uygun kişileri avlayan Allah dostunu görecek göze kavuşup onun
kaderimizi belirlemesine teslim olmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Uğurlu,
kutlu, mübarek, beğenilen bir kişi olmak için Mevlana Hazretlerinin ışığını,
göğe doğru dayadığı merdiveni görüp kararlı biçimde göğe çıkmaya başlayacağını
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Göğün
damının düşünülenden daha güzel olduğunu göğe çıkıp bizi haberdar eden, bizim
de buraya çıkmamız için heves ve olanak veren, kılavuzluk ve yardım eden
Mevlana Hazretlerinden öğrendik, Anladık.
*
RAVLİ