11 Ocak 2019 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 3710 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

3710. Biliyor musun, bugün neden sarardım-soldum a bütün gece tavla arkadaşım benim?

Tavla oynarken gönül, benden zar aşırdı (Kaderim ile oynadı) diye seni töhmet (Henüz aydınlatılmamış suçlama) altına aldı.

A gönül dedim, zarı (Onun doğruca düşüncesini) getir;
Zarın gidişinden ( Geleceğimden uzaklaşmasından) dolayı dertliyim ben.

Gönlüm, koynunu açtı;
Ara dedi;
Varsa bul, yutmadım ya.

Zarın derdinden deli-dîvâne oldum;
Bütün gece gönüle işkence ettim.

Gâh (Bazen) evet diyordu, gâh hayır-hayır diyordu;
Gâh-gâh da soğuk sıcak işveler ediyordu.

İşveyle (Hoş, aldatıcı davranışlarınla) senden el çekmem;
Sen aldın, bu meydanda dedim.

Gönül, nasıl olur da hırsız olurum dedi;
Lâcivert gökyüzünün bile haznedarıyım ben.

Bu gürültüde eşek, beni yere attı;
O bile saf (Kurnazlığa aklı ermeyen, art niyetsiz), bön (Budala, saf, avanak, ahmak) bir adam olduğumu anlamıştı.

Eşek (Kabalık ve düşüncesizlik) gitti, ip koptu;
Gönül de dedi ki:
Onun izinin tozundan ne diye koşayım ben?
                     ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin kaybolması ile Mevlana Hazretlerinin sararıp solduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri aklıyla, çevresiyle Şems Hazretlerini bulamadığı için gönlünü zorlayarak bulmasını istediğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri gökyüzündeki hazinelerin dağıtımında yetkili olduğu halde Şems Hazretlerini neden hararetle aradığını, anlamaya, istediğini bulmaya çalışırken kabalıktan ve düşüncesiz biri olmaktan kurtulduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri kendisi kendisini öz eleştiriye soktuğunu, Şems Hazretlerine neden aşık olduğunu, neden kaderin bu oyunu oynadığını aklı ile anlamaya çalıştığını öğrendik, anladık.

(Daha önce Mevlana Hazretlerinin öğrettiğinden anladık ki aklın aşkı anlayacak, çevreleyecek, tanımını yapacak, sınır ve kural koyacak kadar gücü olmadığını, ancak akılsız da aşkın olmayacağını, aşkın süvari, aklın vasıta olduğunu anladık)

(Gönlümüzün çok geniş isteklerden oluşan bir yapıya ve ulaşım gücüne sahip olduğunu ama akıl ile beraber çalıştığında iyi işler yaptığını anladık)
                     *
RAV

Popüler Yayınlar