(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
910.
Birlik küpünden bir kadeh şarap iç, sarhoş ol;
Şaraba
aittir kerametlerim (Doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı
davranışlarıTanrı şarabıyla sarhoş olunca yapan) benim.
Padişahın
yanına geldin ya, mat (Oyunda yenil) ol bari (Hiç olmazsa);
Matımsın,
matımsın, matımsın benim.
A
gönül, mademki padişaha mat oldun;
Niceye
(Ne zaman) bir söz edeceksin hay-huylarımdan (Gürültülerimden, karışıklığımdan), hey hatlarımdan (Üzüntülerimden) benim.
Bu
evden hiç çıkmam ben;
Bu
evin ta içinde yurt tuttum ben.
Sevgilimin
evi, konaklayıp yurt edinilecek yer;
Kâfirliktir
(Gizlemek, yok saymak, üstünü kapatmak, iyiliğin
değerini bilmemektir) dışarı çıkmayı kurmak.
Başımı,
sarhoş olduğum yere koyayım;
Kulağımı,
şu sesin geldiği yere vereyim;
Tenen-ten
tenen (Tef’e ritimli vuruştan oluşan ses).
Anlamı
gizli söz söyleme, beni yola salma;
Yolum
budur benim, kesme yolumu.
Leyla’nın
evi;
Mecnun
benim;
Canım
buradadır benim, yürü git, canımı alma benim.
Bu
eve kim girerse onun da benim gibi bu evde kalması gerek.
Kalk,
o kapıyı ört;
Fakat
ne fayda ki yüzlerce kapı kıran, kapıdan-bacadan vazgeçti artık.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri Tanrı şarabıyla kendini kaybettiği,
benliğinden kurtulduğu zaman aklın bilemeyeceğini, anlayamayacağı kerametler
gösterdiğini öğrendik.
2. Allah dostunun huzura gelenin yenilmiş olarak kendini
kabul ederek kabul etmesi, önceden bildiklerini ve sahip olduklarını yok
sayması gerektiğini öğrendik.
3. Allah dostuna dostlukla katılanın artık kendi
benliğinden söz etmemesi gerekeceğini öğrendik.
4. Allah dostunun gönlünde kendine yer bulanın bu yeri
kendine ebedi kalacak yer olarak görmesi ve sahiplenmesi gerektiğini öğrendik.
5. Güzelliği kazandığımız kişi ve yerden ayrılmayı hiç
düşünmememiz gerektiğini öğrendik.
6. Seven ve sevilenin bir arada olduğu zaman yaşam
olduğunu, ayrılığın ölüm getireceğini öğrendik.
7. Sevgi, tutkulu sevgi yeri olan Mevleviliğe girenlerin
bu yerden ve ülküden ayrılmaması gerektiğini, her şeye rağmen kalması
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sevenin
sevdiğine kavuşmasına engel olacak engel olmadığını, engelleri inatla aşacağını
öğrendik, anladık.
(Seviyorum-saygı duyuyorum diyen, sonra da merakı gidince veya
kolayca elde edemeyeceğini anlayıp bahanelerle vazgeçenin hiçbir zaman gerçek
seven ve âşık olan kişi olmadığını öğrendik, anladık)
*
RAVLİ