(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
870.
A benim şuh güzelim, a gönüldeşim, a benim rengime boyanan, dengim olan
güzelim, biraz daha beri gel.
Şu
cilvelenmeye bak ki gönlüm, ona, a benim daralan gönlüm diyesin diye
daraldı-gitti.
A
benim öz kulum, a benim kumandanım demen için, gönülle, savaş erleri gibi
savaşıp durmadayım.
Niceye
bir (Ne zamana kadar), yüzün neden sarı diye
soracaksın?
Senin
gamın renkli güzelim.
Dün
gece, şu çenge dönmüş bedenimin feryadı, bütün gece, ta Zühre’ye (Venüs yıldızına) dek ulaştı-durdu.
Canımı,
bedenimden al gitsin de canım, şu utançtan, şu varlık arından (Utancından) kurtulsun.
A
benim dilberim, Lâ’l (Kırmızı taş) dudaklarının letafeti (Güzelliği, hoşluğu) yüzünden şu taşa benzeyen gönlüm,
altın sarrafı oldu-gitti.
Bütün
savaşım, senin için;
Canıma
da bir barış ihsan et, bana da.
Bana,
a benim topalım, gel dersen ayaklarım, yelden de Yörük (Ayağı hızlı) olur.
Hevengim
(Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya
bağlanmış yaş sebze ve meyve bağı), senin yüzünden şekere dönsün (Tatlılaşsın) diye yığının oldum, hevenk kesildim (Dizildim) sana.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Mevlana Hazretleri kendinde olmayan, Şems
Hazretlerinde olan bilgi birikimlerini öğrenmek, farklılıkları ortadan
kaldırmak için hizmet yolundan kendini sevdirip aşk yolunun
inceliklerini-sırlarını öğrendiğini öğrendik.
2. Mevlana Hazretlerinin gönlünün çok geniş olduğunu,
sevdiği kişilere gönlünde yer verdiğini, ihtiyacı olana birikiminden
karşılıksız olarak verdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretleri tatlılaştırsın, bir düzene koysun diye kendisini Şems Hazretlerinin
ellerine teslim ettiğni öğrendik, anladık.
*
RAVLİ