26 Nisan 2018 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 730 İNCİ BEYİT


(Mevlana Şems Hazretlerini anlatıyor)

730. Hepsi de senin lütuf çayırında (Asilliğin-büyüklüğün gereği geniş alanda yapılan iyilikler), ihsan (İyilik-bağış) çimenliğinde oynamada, gerçeklik, olgunluk sağrağını çekmede (Gerçekleri gösteren kadehten sarhoş olmada).

Hepsi de ellerini çırpmada, latifeler (Şakalar) ederek diyor ki:
“ Şeref de bu, şan da bu, cihan da bu, can da bu”

Hırsız, altınını çalana müjde;
Karısını boşayana müjde,

Hele bütün dünyadan vazgeçip öylece tek kalan tam müjde,

Hâsılı (Ortaya çıkan-görünen), nasıl Muhammed’in önüne Burak çektilerse bu çeşit kişiye de aşk, armağanlar sunar.

Gönül Burak’ı, onu tezce alır, yüce, kat-kat göklerin de üstüne çıkarır.

Canın-başın için olsun, kalanını sen söyle;
Çünkü iştiyaktan (Özlemden) ağzım tutuldu, sözden oldum.

Eğri-büğrü, ne söylediysem sen doğrult;
Çünkü mühendis (Teknik ve sosyal alanda uzmanlaşmış) sensin, bense bir ameleyim (Günlük ücretle çalışanım) ancak.

Tövbe (Pişmanlık), topal ayakla yolculuğa çıkar;
Sabır (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme), o dar kuyuya yüzükoyun (Yüzü yere gelecek şekilde) düşer-gider.

O çeng, terenğa-tereng diye nağmeye başladı mı, benimle sakiden (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kimseden) başka kimsecikler kalmaz.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                     ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin güzelliğini iyiliklerini dünyadaki geniş alanda gerçeği olduğu gibi göstermenden dolayı zevk içinde yaşama sevincinde olduklarını öğrendik.
2.    Altına, kadına, bütün dünyaya bağlılığından kurtulan kişiye aşkın armağanlar sunduğunu öğrendik.
3.    Aşk özgürleşmiş insana gönlünü kat-kat göklerin üstüne çıkacak olanaklar sağlayacağını öğrendik.
4.    Aklı başında olan kişinin bulunduğu yeri kabul etmeyip daha yücelere gitmek isteyeceğini, bunun için araç aradığını öğrendik.
5.    Tövbeler ederek yolculuk yapanın mesafe alamayacağını, pasif olarak bekleyişte olanın çaresizlik içinde zararı kabul edeceğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Nurlu sözlerin insana su derinliğindeki dalgıca suyun verdiği basınç gibi basınç verdiğinden yabancı olan herkes bu ağırlığa dayanamayacağını öğrendik, anladık.

Allah nuru saçan kişinin bu nura açlık duyan kişiye baş-başa kalınca tahammül gösterebileceği kadar nurlar saçacağını öğrendik, anladık.
                   *
RAV

Popüler Yayınlar