(Mevlana Hazretleri kendini anlatıyor)
600.
Gönül, çıkageldi de önüme oturdu;
Başını
çatmıştı, yorgundu, hastaydı adeta.
Elimi
tuttu da başına koymaya, “ A dostun derdinde bana
yardım eden” demeye koyuldu.
Başımın
ağrısı dedi, ne safradan (Sıkıntı, tedirginlik,
rahatsızlık veren şeylerden), ne hararetten (Susuz
kalmaktan);
Başım,
aşk şarabıyla mahmur mu, mahmur (Sarhoşluğun sebep
olduğu sersemlik içinde).
Canım,
feryatlarla (Haykırışla, çığlıkla) tambura (Yay ve mızrapla çalınan, uzun saplı, telli çalgıya) döndü;
Gönlümün
halini tellerin sesinden duy.
A
şekeri, gönlümü avlayan;
Bunların
hepsi de cilve (Hoşa gitmek için yapılan davranış,
kırıtma, naz);
Maksadı
sensin ancak.
Niceye
bir zamanenin şu yeni kolu, yeni nağmesi;
O,
evveline evvel olmayan dostun perdesini çal (Allah
sözleri olan makamdan).
Deniz
suyundan çek Firavun’un ateşini;
At
ateşe Nebrud’un tahtını (Mevki –makam bırakma).
Şu
dönen göğü Tanrılığa layık (Uygun) görme;
Yıldızlarla
Ay’da bir irade, bir ihtiyar (Seçme, ortaya koyma)
var sanma.
Güneşlerin
güneşi sensin;
Şu
gök kubbede dönüp duran güneşse başı bağlı bir topal eşektir sanki.
Yel,
kendisini tanıdı, haddini bildi de (Kendi değer ve
yeteneğinin farkında oldu da) eğildi, onun için saman çöpleri gibi (Hareket etmek için bir esintiye) muhtaç değil.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
İsteklerin
çokluğundan ve elde etmenin zorluğundan gönlümüzün yorulacağını, hasta
olacağını öğrendik.
2.
Allah’a âşık kişinin sıkıntısının
tedirginliğinin, susuzluğumuzun aşktan olmasının gerektiğini öğrendik.
3.
Allah’a âşık olan
kişinin her uyarıyı Allah’tan alacağını, öğrendik.
4.
Ne yıldızlar. Ne
ay’ın, ne de güneşin kendisinin karar verip bir şey yapacağının olmadığını,
onlara verilen görevi yaptıklarını öğrendik.
5.
Kendi değer ve
yeteneğinin farkında olanın nesnel gerçekliğin yasalı ilişkisini kendi
düşüncesinde kabul etmesi ve yaşamında göstermesiyle sağlam yapıya kavuşacağını
öğrendik.
6.
Nesnel gerçekliği
algılayanın ikinci basamağa geçip düşüncesinde üretmesi ile toplumun bilgi
kaynağı olacağını öğrendik.
7.
Duyumsal bilginin
nesnel gerçekliğe dönüşmesiyle bağımsız bir etmen olarak kabul edilmenin kolay
olduğunu öğrendik. *
İşte
böyle yaren;
Kendi
değer ve yeteneğini farkında olmayanın en ufak esintide saman çöpleri gibi
darmadağın olacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ