(Mevlana Hazretleri gönlü anlatıyor)
550.
Seher çağı senin yüzünü, görmek bak da gör, nasıl da derdimi yatıştırdı gitti.
Âşıkların
gönüllerine ne çeşit bir ateş sardı;
Sırlara
ne biçim bir haber ulaştırdı.
Lütfetti,
kerem (Büyüklüğünün,
ululuğunun gereği iyilik yaparak) buyurdu da beni yanına çağırdı;
Canıma,
olgun mu olgun, bir şarap sundu.
O
Şarabın (Tanrı şarabının) safını canlar içti,
bulaşık kâseyi de bedenlere verdi.
O
şarabın arılığı-duruluğunu (Temiz, arınmış, kirsiz,
halis, has) canlarda ara;
Çünkü
bedenlere ancak bu adı taktı o.
Sana
gönül tuzağı, Tebriz’dedir;
Biteviye
(Sürekli olarak) rahmeti (Tanrının merhamet ve bağışlanması için dua etmeyi), o
tuzakta ara.
Ah,
o aydın (Aydınlık veren, ışıklı) mumda ne vardı
ki gönüle ateş saldı, gönülü kaptı gitti.
A
gönüle ateş salan;
Yandım
ey dost, gel, çabuk-çabuk.
Gönlüm
şekli, yaratık şekil değildir;
Gönlün
yüzünden Tanrı cemali (Güzel yüzü) yüz
göstermiştir.
Onun
şekerinden başka bir çare yok bana;
Onun
dudağından başka bir şey, fayda vermez bana.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Duaların kabul
olduğu seher çağında sevdiğimizin yüzünü görmemizin dertleri unutturduğunu
öğrendik.
2.
Şems Hazretleri
Mevlana Hazretlerini yanına çağırarak olgunluk veren Tanrı şarabından ikram
ettiğini öğrendik.
3.
Aradığımız Tanrı
şarabının bedenlerde değil canlarda olduğunu öğrendik.
4.
Allah’tan Şems
Hazretlerinin yüzünü görmeyi dilememiz ve istememiz, onun tuzağında bizi
yetiştirmesini istememiz gerektiğini öğrendik.
5.
Şems Hazretlerin
değişmeyen sırları bildiğini öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin öğretiyle aydınlanan gönlümde Tanrının güzel yüzünü göstereceğini
öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerinin dudağından çıkan sözlerin fayda verdiğini, sözlerinin ilaç gibi
kişiyi iyileştirdiğini, tatlı bir hale getirdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’ı
dünyada yaşarken gönlümüzde görebileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ