9 Temmuz 2016 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 3450 İNCİ BEYİT

3450.( Mevlana Hazretleri Âşıklarına Şems Hazretlerini anlatıyor)
Ona, candan ne haber dedim, ne âlemde o?
Canın da senin cihanından bir haberi yok, cihanın da.

Neymişsin yani, aslın neymiş senin?
Nasıl bir incisin sen, madenin ne biçim madenmiş?

Kılavuzum aşktı, o çekti, götürdü beni sana, önce aşka kulum köleyim, sonra sana.

Kanlarla dolu gönlüme, bu da kimin diye el attı;
Utandım amma gene de dedim:
 “Senin”

Gözü gözüme ilişti de bu da ne dedi:
“ A Ay yüzlüm” dedim, “Senin inciler saçan iki ıslak terü-taze (Çok taze) bulutun”

Safran gibi sararmış yüzümü kanlara bulamış, laleliğe dönmüş gördü de” A gül yüzlüm” dedim, hepsi de senin izin (Vermenle oluşan) senin eserin.

Nerde kokladınsa beni, kendi kokusunu duydu;
“ İyi bak da gör “ dedim, canına and olsun, böyleyim işte.

Ey Şemseddin!
Ey Tebriz’in övüncü, canımız, oturup senin tortulu şarabını içenlerin halkasında.

A utancından yüzü gül gibi kızaran, neden çekiniyorum ben, senden mi, utancından mı?

Gül bahçesi, yüzünü gördü de yüzlerce renge boyandı, ne diye utançtan gül gibi yüzün kızarıyor senin?
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             **
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin kendisine ruhsal ve zihinsel yol gösterinin ışık tutanın Allah aşkı olduğunu öğrendik.
2.    Kılavuzluk yapan aşkın doğruca ustası olan Tebrizli Tanrı Şemsine götürdüğünü öğrendik.
3.    Aşkın ve onun ustasının önce kendisine ilgi göstereni sevgiyle bağlayıp hizmet eden bir yapıya soktuğunu öğrendik.
4.    Bu değişimde kendimizi ve Mevlana Hazretlerini ve dostlarını tanıyacağımızı, aynı renge bürünenlerin topluluğuna yaklaşacağımızı öğrendik.
5.    Çekinmeden, utanmadan Mevlana Hazretlerinin önerdiklerini yapmamız, kendi utancımızdan kurtulmamızın bu iş için çok gerekli olduğunu öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Biz büyüklerimizin önerilenleri yapmıyorsak, bir renkten diğer renge kendinizi taşımıyorsak, utancın baskısında kalmışsak;
Kendimizden geçip sarhoş olamayacağımızı, büyüklerin bulundukları toplulukta yer edinemeyeceğimizi öğrendik, anladık.
                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar