5 Temmuz 2016 Salı

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 3410 İNCİ BEYİT

3410.( Mevlana Hazretleri Âşıkları anlatıyor)
Çimen, selvinin ardınca yaya koşmada;
Gonca, kem gözden yüzünü gizlemede!

Salkım söğüt eğilmiş, şu terü-taze dal, ne diye kollarını salmış oynuyor diye ırmak aynasına hayran-hayran bakmada.

Toplamak için önce el-kol salmak gerek, sonunda kol açıp oynayışta da topladıklarını serper, döker-saçar.

Yaratıcı, bağda-bahçede öylesine bir meclis kurdu ki kuşlar, çalgılar gibi aferin demeye, nağmelerle ötüşmeye koyuldu.

O çalgıcıların beyi, hani adına bülbül derler, işte o, gülün sarhoşu, güle âşık, onun için böyle güzel, böyle hoş.

Üveyik, kekliğe nerdeydin şimdiye dek der;
O da, hani bir yer var ya der, orada ne mekân var, ne oturan, oradaydım.

Şahin doğana der ki:
Bu güzelim avları yokluktan kim avladı da yeryüzüne getirdi?

Bir bölük gül yüzlüler, bir bölük de sakalları, bıyıkları yeni terlemiş dilberler;
Hepsi de gayb perdesinin ardında;
Büyüktür onlar, yazarlar” diye anlatılan melekler sanki.

Biz birkaç kişiyiz derler, öncü gibi ilkin geldik, şimdicek o pusudan çıkar, güzeller ordusu da gelir çatar.

O dünya Kenan’ından Yusuf yüzlüler gelir, erişir;
Dudakları tatlı dilberler, bal denizinden çıkar, gelir.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             **
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın yarattığı güzelliklerle uğraşmamız gerektiğini öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Bu yolda yalnızız veya azız diye düşünmenin yanlış olduğunu, güzel insanların topluluğumuza geleceklerini öğrendik, anladık.
                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar