3610.(
Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerine
sevgiyle bağlanmanın dost olmanın ve sevdiğinden ayrılığında ne yapmak
gerektiğini anlatıyor)
Coştu,
deniz oldu da dünya-dünya âlemi kapladı;
Çünkü
ona ulular ulusu Tanrı’dan gelmişti buyruk.
Susuza
Kevser çeşmesinden bir haber, bir müjde gelir gibi bize de Tebriz’den
Şemseddin’den bir işaret, bir müjde var.
Yüzünü
görmediniz, şu halde kınamayın beni;
Bir şey hakkında görülmeden verilen hüküm, suçtur, hatadır.
Mum
o olduktan sonra pervane nasıl yanmaz?
Öylesine
bir selviye karşı nasıl olur da boyum bükülmez.
O
Ay yüzlü, kıyamet günü doğarsa kıyamet içinde bir kıyamet daha kopar.
Gökyüzünün
bile adını anmaya haddi olmayan o Ay’ın bir başka alameti var, bir başka hali
var;
Kendiliğinden
yalım-yalım yanıp durmada.
Güzellik,
ondaki güzellikse nerde takva, nerde çekinip sakınma?
O
ateş gibi bakışlara karşı nerde bir esenlik bucağı?
Gönlüm,
her an biraz daha aşkına haris (Açgözlü), biraz
daha sevdasına düşmede;
Gönlüm,
her an aşkıyla bir başka çeşit kırılıp dökülmede.
A
ayrılık, Rabbimiz Tanrı hakkı için bırak beni, yeter artık, bize bu engel
oluşların ne vaktedek sürecek?
Pek
taş yüreklisin, bu uzayıp giden ayrılık, bir afetle ümit testimi kırmasın,
bundan korkup duruyorum.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Allah’tan gelen
bir buyrukla Şems Hazretlerinin Allah dostlarına görünmesi ve onlara gönlünde
görür olan Allah’ın dostlar tarafından görmesine izin verildiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri böyle bir güzelliği içinde taşıyan ve dıştan görünen güzelliğe sahip
Şems Hazretlerine hayranlıkla saygı gösterdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri ile Mevlana Hazretlerin ayrılıkları
Allah’ın buyruğu olduğunu, bunu Mevlana Hazretlerinin anladığını, elinde
olmadan ve itiraz ederek isyana girişmekten çekindiğini, öğrendik, anladık.
*
RAVLİ