2980.(
Mevlana Hazretleri Tanrı dostu sevgili olmanın yolunu
anlatıyor)
Mademki
lütfun (İyiliğin) bizi bizden aldı, kendimizden
geçtik;
Lütfunu
esirgeme (İyilikle koru, himaye et), sensiz
bırakma bizi.
Cins-cins
herkes, her şey, kendi cinsiyle kaynaşır;
Herkes, her şey, kendi cinsinden birisini, bir şeyi seçer.
Cinsinden
olmayanla düşüp kalkarsa ancak münafıklıktır (İki
yüzlülüktür) bu;
Hani
suyla yağın, katranla karın beraber bulunuşu (Bir arada
olan fakat birbirine kaynaşmamış ayrı) gibi.
Cinsinden
olmayandan ayrılıp kendi cinsine kavuşuncaya dek bulunduğu yerde susadıkça
susar (İsteği, özlemi artar), susuzluğu arttıkça
artar.
Kim
senden kaçar da başkasından hoşlanırsa, kim seni bırakır, başkasıyla karar
ederse.
Kim
senin tapında suratını ekşiterek, bulut gibi somurtarak oturur, başkasının
yanında ilkbahar gibi gönlü açılır gülerse;
Sanki
benim gayb âlemindeki Aydan nasibim yok, can şarabı, can kadehi, ancak başıma
sersemlik veriyor demek ister.
O
ney sesi, o zevk şarabı hatırına gelmiyor mu ki bir taşlanası şeytanın elinden
hoş bir halde şarap içiyorsun?
Şeytanın
elinde yüzlerce kadeh şarap içiyorsun, görüyorsun, nasıl pis bir hale düşersin,
iç a ham dilenci (Israrlı bir biçimde arsızca isteyen),
iç.
Burada
başcağızın düşük, yüzceğizin ekşi;
Fakat
bil ki burada dağ gibi de bir kapkara (Gözükmeyen)
ejderha (İnsanı bütünüyle yutan) var.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Allah’a yol gösterenin
bize iyilikte bulunacağını, bizi bizden alacağını, ne yaptığını anlamamamız
için bizi sarhoş öğrendik.
2.
Herkesin kendi
cinsini arayacağını, bulacağını, kendi cinsiyle rahat edeceğini öğrendik.
3.
Allah dostlarının
yanında olan kişinin konuşmalardan zevk almıyorsa şeytandan gıdasını alıyor
olduğunu öğrendik.
4.
Şeytanla
işbirliği yapanın Allah dostlarından zevk ve gıda alamayacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostunun bir kişiyi isteyip, seçip hedeflediği
zaman o kişinin kendi isteklerinin önemsizleşeceğini, Allah dostu tarafından
karşı konamayacak bir biçimde değişime uğrayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ