2860.(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
Aklı,
kendisine Kevser’den (Maddi ve manevi çokluktan) haber veren kuş (Dudu kuşu), nasıl olur da kör kuşlarla beraber acı su
içer?
İki
gözümüzü de kendisi, kendi güzelliğiyle doldurur.
Öylesine
güzeldir o ki Ay bile görse derhal, baş verir uğrunda.
Güzeller
bile, onun yoksulunun gözüne toprak görünmede;
Artık,
Tanrının görüş kabiliyeti verdiği göz, nasıl
görür, bir düşün.
Söz
söylemeyi bırak, sus da Aklı Küll (Doğadaki birbiriyle
uyum yapan akıl) yol versin, bizi şu Cüz’i (Bütüne
ait küçük, parça) akıldan geçirsin.
Canım
efendim, şarap getir, çünkü günler geçiyor;
Gamın
acılığı, ancak o kadehin lezzetiyle geçip gidiyor.
Bir
kadeh ki akla eş, can, onunla düşüp kalkıyor;
Gönül
gözü kör olan nefsin koşup gittiği kadeh değil o.
Ateş
gibi kadehle kapıdan içeri girdin mi vesvese (Bir
konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip üzülmek, olmayacak bir şeyi
olacağını sanma, yanlış ve yersiz düşünme) veren gam (Üzüntü kaynağının) şeytanları duman gibi ağıp (Sarkarak aşağı iniyorlar) bacadan gidiveriyorlar.
Başını
yıkamak için kil vurduysan yıkama (Kendi kendine
temizlenmek için oyalanma), bırak, öylece koş;
Öylece
başın kil içinde seğirt (Kaslarını titret), gel,
çünkü zaman geçiyor.
Aklı
çelip alanı coştur (Heyecanlan, içten içe kayna, aşırı
duygulan), çiğ sözler söyleyen kişiyi pişir (Yaşının
gereği görgüye ve olgunluğa ulaşmamış kişiyi), olgunlaştır.
Güneşe,
Ay’a, gökyüzüne o şaraptan sundun da her biri, râm (Boyun
eğen, buyruğuna bırakan) oldu sana, neşeyle yelip (Aceleyle, telaşlı bir biçimde) gitmede.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler öğrendik;
1.
Allah âlemini
anlatan, güzellikler sunan kişiyi bulduğumuz zaman kaybetmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Allah âlemini
anlatan kişinin bizim aramızda olmasını, bizim gibi yiyip içmesine bakarak
bizimle aynı olduğunu sanmamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Doğanın
birbiriyle uyum içinde çalışmasını her aklın anlayamayacağını, genel ve herkese
verilen aklın kendisine yarar veya zarar verecekler ile sınırlı olduğunu
öğrendik.
4.
Doğanın uyum
aklını bilmeyenlerin dünya yaşamına uyum sağlayamadıkları için mutsuz ve
problemli kişiler olduklarını öğrendik.
5.
Yaşının gereği
olgunlaşamamış kişilerin olgunlaşmaları için kontrolü, ilimi, Kur’an’ı,
İslam’ı, birlik fikrini, Allah’tan aracısız bilgi almayı öğrenip olgunlaşmamız
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hakiki Allah dostunu bulan kişinin kolay ve çabuk
pişerek olgunluğa ulaşabileceklerini, üzüntülerden uzaklaşarak sevinç içinde
yaşayabileceklerini öğrendik, anladık.
(Sana yol gösteren sıkıntı veriyorsa
kendisi hamdır, seni ne pişirebilir ne de olgunlaştırıp sevince götürebilir.
Böyle birinden uzaklaşıp bize duymak
istediklerimizi söyleyen kişiyi değil, hakikati olduğu gibi söyleyen kişiyi
aramamız gerektiğini öğrendik, anladık)
*
RAVLİ