9 Mayıs 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2850 İNCİ BEYİT

2850.(Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini anlatması)
O ova-sahra hoştur, güzeldir amma güneş ışık salarsa;
Gül bahçesi de hoştur, güzeldir amma güller açılıp saçıldığı zaman.

Bir de başka bir güneş vardır ki onun buyruğu, güneşi, iş başarmak için yola salar.

Sevgili, varıp mal verene, altın bağışlayana öptürmez kendini;
Aşk derdiyle sararıp solmuş âşığa öptürür.

Dikkat et de bak, kanat çırpan dudu kuşları, kendilerine şeker sunan bir şeker dudaklıya uçup giderler.

Dünyada herkes, bir şeker dudaklıyı seçmiş, sevmiştir;
Bizim de bir şeker dudaklarımız var ki büsbütün başka bir şey veriyor bize.

Öylesine bir şeker dudaklarımız var ki şekerler bile onun yok-yoksul dilencisi;
Öylesine bir padişahlar padişahımız var ki saltanat bağışlıyor, zaferler veriyor bize.

Himmetin yüce (Yardımın, kayırman büyük, ulu) olsun, padişah oğluysan padişahın taç bağışlamasını, kemer vermesini yeter bulma.

Soyun, çıkar elbiseni, koş, dal abıhayata;
Dal da bastığın toprak parçaları Iâ’l (Kırmızı parlak değerli taş) versin, inci saçsın.

Aşka kaç, ona sığın, dilberlik gösteren, işveler satan, fakat ciğerini kan eden güzelden (Seni dünya güzelliğine bağlamak isteyenden) çekin.

Gözüme hiçbir güzelin güzelliği görünmüyor
Ressam, can bedene gayb âleminden şekiller vermede, onu başka çeşit bezemede.
                       ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren bir şeyin kendisini göstermesi ve onda bir ışık olması gerektiğini öğrendik.
2.    Arayacağımız kişinin bedeninin dünyada esir olmasına fakat gökyüzünde emir verip yaptıran olması gerektiğini öğrendik.
3.    Sonsuz hayat dağıtan Allah’ın dağıtıcılarını herkesin bilemeyeceğini, dünya aşkına gönül vermiş kişilerden uzak durduklarını öğrendik.
4.    Güzel ne kadar güzel olursa olsun canı yoksa değersiz olacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Gündüz gördüğümüz güneşten başka aramızda dolaşan ve verilen işi başarmak için dolaşan güneşler olduğunu, bunların kimi aradıklarını bilmemiz, aradıkları gibi olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                         *
RAVLİ


Popüler Yayınlar