19 Mayıs 2016 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2950 İNCİ BEYİT

2950.( Mevlana Hazretleri Tanrı dostu sevgili olmanın yolunu anlatıyor)
Yok olmadan hiç kimsecik, yokluk levhinden (Allah’ın öncesizliğinde kader olarak yazdırdığı süreç ve imkânlardan) faydalanamaz;

Ey seven, sevilen Tanrı!
Yoklukla aramı uzlaştır, barıştır beni onunla.

Kara toprak, kendinden geçmedikçe, varlığını bırakmadıkça ne arttı, feyizlendi (Çoğaldı, bollandı) ne durgunluktan, hareketsizlikten kurtuldu.

Erlik suyu (Erkekteki sperm topluluğu), erlik suyu olarak kaldıkça ne boy attı, büyüdü, ne baş sahibi oldu, gelişti, ne de yüzü oldu, al-al yanaklar elde etti.

Ekmek, yemek, midede yanar, yok olursa o vakit akıl olur, can kesilir, hasetçilerin (Kıskançların) bile hasret (Özlem) çektikleri hale gelir.

Kara taş, varlığından geçmedikçe ne altın olur, gümüş kesilir, ne de para edecek bir değer kazanır.

Önce hor-hakir olmak, kul-köle kesilmek, ondan sonra padişahlar padişahı olmak.

Yol bu, yordam bu;
Namazda da önce ayakta durulur, sonra oturulur.

Bir ömürdür, varlığı denedik durduk bir kerecik de yokluğu denemek gerek.
Yokluğun debdebesi, saltanatı uydurma değil ya;
Ateş olmayan yerden duman tütmez.

Aşk bizi istemiyorsa, aşk bizim havamıza düşmemişse ne diye boş yere gönlümüzü aldı, sarığımızı kaptı?

Aşk geldi de her sabah, kulağımızı çeke-çeke bizi,”Ahdlarına vefa ederler” mertebesine götürüyor.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             **
AHDE VEFÂ:
Sözünde durma, verdiği sözlere bağlı kalma, özü ve sözü doğru anlamına gelen ahde vefa, İslam ahlakının en önemli prensiplerinden biridir.
Kur’an’a göre ahde vefa, iman ederek Allah ile ahitleşmiş ve böylece kendisini hür iradesiyle kendisini sadakat yükümlülüğü altına sokmuş olan müminin ahlaki bir borcudur.
İster insanlara, ister Alah’a karşı verilmiş olsun her ahit ve söz, yükümlülük şartlarını taşıyan her insanı borçlu ve sorumlu kılar.

Bu sorumluluğun yerine getirilmesine ahde vefa veya ahde riâyet denilir. (Bakara2/177-Mü’minün 23/8)
(Dr. Mehmet CANBULAT- Dini kavramlar sözlüğü-Diyanet işleri başkanlığı –alıntı)

Neler öğrendik;
1.    Her şeyin tasarlandığı sonra da dünyada vücut bulduğu, yokluk âlemini bilmemiz ve gitmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Yokluk âlemine gitmek için kendimizden geçmemiz, durgunluktan kurtularak, gelişme ve değişme sonra da güzelleşme sürecine girmemiz gerektiğini öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Varlık âleminde yaşayanın aynı zamanda yokluk âlemiyle birlikte yaşadığının farkına varması gerektiğini, yokluk âleminin getiri ve kazancının varlık âleminden çok daha fazla olduğunu öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar