2950.(
Mevlana Hazretleri Tanrı dostu sevgili olmanın yolunu anlatıyor)
Yok
olmadan hiç kimsecik, yokluk levhinden (Allah’ın öncesizliğinde
kader olarak yazdırdığı süreç ve imkânlardan) faydalanamaz;
Ey
seven, sevilen Tanrı!
Yoklukla
aramı uzlaştır, barıştır beni onunla.
Kara
toprak, kendinden geçmedikçe, varlığını bırakmadıkça ne arttı, feyizlendi (Çoğaldı, bollandı) ne durgunluktan, hareketsizlikten
kurtuldu.
Erlik
suyu (Erkekteki sperm topluluğu), erlik suyu
olarak kaldıkça ne boy attı, büyüdü, ne baş sahibi oldu, gelişti, ne de yüzü
oldu, al-al yanaklar elde etti.
Ekmek,
yemek, midede yanar, yok olursa o vakit akıl olur, can kesilir, hasetçilerin (Kıskançların) bile hasret (Özlem)
çektikleri hale gelir.
Kara
taş, varlığından geçmedikçe ne altın olur, gümüş kesilir, ne de para edecek bir
değer kazanır.
Önce
hor-hakir olmak, kul-köle kesilmek, ondan sonra padişahlar padişahı olmak.
Yol
bu, yordam bu;
Namazda
da önce ayakta durulur, sonra oturulur.
Bir
ömürdür, varlığı denedik durduk bir kerecik de yokluğu denemek gerek.
Yokluğun
debdebesi, saltanatı uydurma değil ya;
Ateş
olmayan yerden duman tütmez.
Aşk
bizi istemiyorsa, aşk bizim havamıza düşmemişse ne diye boş yere gönlümüzü
aldı, sarığımızı kaptı?
Aşk
geldi de her sabah, kulağımızı çeke-çeke bizi,”Ahdlarına vefa ederler”
mertebesine götürüyor.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
AHDE VEFÂ:
Sözünde
durma, verdiği sözlere bağlı kalma, özü ve sözü doğru anlamına gelen ahde vefa,
İslam ahlakının en önemli prensiplerinden biridir.
Kur’an’a
göre ahde vefa, iman ederek Allah ile ahitleşmiş ve böylece kendisini hür
iradesiyle kendisini sadakat yükümlülüğü altına sokmuş olan müminin ahlaki bir
borcudur.
İster
insanlara, ister Alah’a karşı verilmiş olsun her ahit ve söz, yükümlülük
şartlarını taşıyan her insanı borçlu ve sorumlu kılar.
Bu
sorumluluğun yerine getirilmesine ahde vefa veya ahde riâyet denilir. (Bakara2/177-Mü’minün
23/8)
(Dr.
Mehmet CANBULAT- Dini kavramlar sözlüğü-Diyanet işleri başkanlığı –alıntı)
Neler
öğrendik;
1.
Her şeyin tasarlandığı
sonra da dünyada vücut bulduğu, yokluk âlemini bilmemiz ve gitmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Yokluk âlemine
gitmek için kendimizden geçmemiz, durgunluktan kurtularak, gelişme ve değişme
sonra da güzelleşme sürecine girmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Varlık âleminde yaşayanın aynı zamanda yokluk âlemiyle
birlikte yaşadığının farkına varması gerektiğini, yokluk âleminin getiri ve
kazancının varlık âleminden çok daha fazla olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ