2830. (Mevlana Hazretlerinin
Şems Hazretlerini anlatımı)
Taştan suyun kaynayıp çıktığını çok görmüşsün;
Şimdi de seyret de gör, baldan nasıl da süt kaynayıp
coşuyor.
Bugün nasıl da neşesinden şeker kesildi, koruğa bak
hele.
Bugün nasıl yeşerdi, çorak yerleri gör hele.
Güledur (Gülmeye devam et)
ey yeryüzü, öylesine bir halife (Çok iyi yetişmiş,
eğitilmiş kimse) doğurdun ki onun yüzünden taş da oynayıp durmada,
kerpiç de.
Gam öldü, yas zamanı geçti gitti, sen sağ ol, ben
sağ olayım;
Nerde ağlama varsa bugün gülüşle doldu orası.
Öyle bir gül bahçesi açıldı-saçıldı, bezendi ki
kokusundaki parlaklık yüzünden belsiz (Toprağı
aktarmaya yarayan, uzun saplı, ayak basacak yeri olan) , kazmasız, ebedi
oldu, ebedileşip duruyor da.
Latif ömrümüz ebedi olsun, beden hırka gibi eskise
bile can ebedidir zaten.
Sus, şu şeker harmanında bir hoşça yat, uykuya dal;
Çünkü şeker sözle dağıtılıyor.
Ben susmadayım, fakat dudu kuşlarının heyheyleri
yüzünden şekerkamışı bile latif bir hale gelmiş, coşup durmada.
Şu aşk, hep akıllı, hep uyanık kişileri öldürür;
Hem de kılıçsız baş keser, darağacına asmadan
öldürür insanı.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ın yapma,
oluşturma gücünün sınırlanamayacağını öğrendik.
2.
Allah’ın
kendisine halife seçtiği kişiye her güzelliği verdiğini, verdiği bu güzelliği
kullanma yetkisi ile beraber verdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkın akıllı ve uyanık kişilerin becerisi içinde
olduğu için aşkın bu beceriye uyacak kişileri seçtiğini, bu kişileri manevi
öldürüp yeniden dirilttiğini öğrendik.
*
RAVLİ