6 Mayıs 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2820 İNCİ BEYİT

2820. (Mevlana Hazretlerinin; dünya, uyku, yüce âlemin anlatımı)
A dirilenler, kışın nerdeydiniz?
Uyku vakti canın uçup gittiği yerde değil mi?

Her gece can duyguları oraya uçar gider, her gece orası görülür, beklenir.

Ay bile hilaldi;
O tarafa gitti, aydın dolunay oldu, ülkeye mum kesildi (Yeniden şekil alabilecek yoğunluğa ulaştı, sessiz, uslu, doğru düzgün duran oldu).

Şu görünen beş duyguyla görünmeyen beş duygu, her gece usanmış, yorulmuş, dertli bir halde oraya gider de seher çağı rahvan-rahvan tekrar kalkar, oradan bu âleme gelir.

Şu ağzını kapat, yelin önünde koşup durma;
Söz yelinden bakış-görüş yolu tozup duruyor çünkü.

Bugün ölüyü seyret, nasıl diriliyor;
Hür selviye bak, nasıl kul oluyor, köle kesiliyor.

Çürümüş, dağılmış kemiklere, dipdiri kefenlere bak hele, nasıl canla, bilgiyle, aşkla doluyor.

Mezarda yırtılıp giden boğaz, o ağız, sarhoş bülbül gibi nasıl da şakıyıp çilemede (Bülbül gibi devamlı güzel ötmede).

Bugün Kâbe’yi seyret, kalkmış, hacılara doğru geliyor;
Bu yüzden de binlerce kervan kutlulaşıyor.

İğneden bile kaçıp şişeye giren o can, bugün canını aşk kılıcına satıyor.
                       ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Uyku zamanında canımızın iç beş duygusuyla dış beş duygusunun yücelere çıktığını, dünyadaki inanmakta zorluk çektiklerimizin aslını, esasını görüp kendimizi tamamladığımızı, dünyada karınlıkta kalmışları aydınlatma imkanı sağladığımızı öğrendik.
2.    Uyku zamanı duygularını nefsinin isteklerinden ayırt edemeyenlerin yani günlük isteklerinin olmasını çok önemseyenler yücelere çıksalar bile dünyaya olan sevgi ve bağlarından dolayı yücelerdeki güzelliklere baksalar bile bir şey ağılamadan ve almadan uyuduğu yere boş olarak geri döndüklerini öğrendik.
3.    Sözün dünyada o kadar çok yer değiştirdiği için sanki rüzgar gibi tozu dumana katarak bakış ve görüşü bulandırdığını, netlikten uzaklaştırdığını öğrendik.
4.    Yücelere adım atmışların ağızları, dilleri toprağa karışsa bile sözlerinin ölmediklerini, yaşadıklarını, Allah’a yol, iz arayanlara yol gösterip yolu aydınlattığını, görünür görünmez yardımlar ettiğini öğrendik.
5.    İnsanın gördüğü bir şeyi istediğini, yüce, kutsal bir şeyi özlemle isteyen kişi uyku vakti bu güzelliği gördüğünü, gördüğünü isteyerek hareket edip çalışanlara, aradığı her ney ise özleyip-çalışanlara doğru geldiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Yaşıyor dediklerimizin aslında ruhlarının ölü olduklarını, yüce meclisten haberi olmayanların ölü hükmünde olacaklarını öğrendik, anladık.

Yüce alemde payı olana o yerin o kişiye gösterildiğini, almak için çalışmak, yücelerde yer etmiş kişilere sevgiyle bağlanarak hizmet ederek öğrenmeleri gerektiğini öğrendik, anladık.
                         *

RAVLİ

Popüler Yayınlar