2880.(Mevlana Hazretleri Baharın gelişini anlatıyor)
Meyve
tam olmuş da kendinden geçmiş artık, (Hallacı) Mansur
gibi darağacına asılmaya gidiyor.
Çiçek
açılmış, yapraklanmış, padişah için bezenmiş;
Çünkü
padişah, bahar vakti bağışlarda bulunmaya niyet etmiş.
Rahibe
benzeyen lâlenin yüreği dertlerle yanmış, kanlı gözyaşlarına batmış da dağların
yolunu tutmuş.
Diken,
tam dokuz ay gülün ayrılığıyla feryat etti;
Gül,
o vefayı (Sevgi bağlılığını) gördü de yola
düştü, dikene gidiyor şimdi.
Burada
görüşmekten, buluşmaktan bahsediliyor diye şaşırıp kalmış da bağın, bahçenin
çevresini seyrediyor nergis.
Ağacın
kökünden abıhayat akmaya başladı, hür kişilerin gönüllerinden kopup alevlenen
ateş gibi tıpkı.
Kışın
toprak esiri olan her gül, kızışmış, aşka düşmüş, kendini göstermek için pazara
doğru gitmede.
Baharın
Tanrı vahyi (Aklın kavrayamadığı hakikatlerin anlaşılması
ve uygulanması için gönderilen Tanrı buyruklarından biri olan baharın gelişi
ile doğadaki değişikleri görmemiz için) umumi bir ders verdi;
Ağ,
bahçe, her şey yazdı bunu da tekrar-tekrar okumaya koyuldu.
Bilgiye
çalışan şu talebe, tahsilini bitirdi de her biri elbiseler kazandı, şimdi de
gelir (Kazanç) yolunu tuttu.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler öğrendik;
1.
Baharın gelişini
ve değişimlerinin Tanrı buyruğu olduğunu öğrendik.
2.
Baharı ve
değişimleri iyi gözlememiz ve ders almamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Kazanç yolunun Tanrı sanatını iyi gözlem yapmak ve
ders almak suretiyle benzer çalışmaya girmek olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ