26 Aralık 2013 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 264

Âdemira acz-u fakr âmed emân
Ez belây-i nefs-ü pür hırs-u gemân
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 3283 inci beyit açıklaması)

“ Acizlik (Güçsüz olduğunu kabul etmek) ve benliksizlik (Ben merkezli davranmaktan kendini temizleyen), insana hırslarla (Aşırı istekleri ihtiyaç olarak görme hastalığı), gamlarla (Üzüntülü sonuçlar aldıran) dolu olan nefis belasından (Verdiği sıkıntılardan) âmân  (Emniyet ve yardım ) verir.”

Bu kararsız (Devamlı değişen) cihandaki Hakka karşı aczin ve benliksizliğin, kıyamet gününde sana kudret ve metanet (Sağlamlık) verir.

İbadet yönünden bu ayakta duruşa, bu rükûa (Eğilmek), bu sücuda (Secdeye varmak) mükâfat, sevgili Tanrı’dan beka (Devamlı olan) cennetidir.

Oruçtan, zekâttan ve yaptığın hayırlardan (İyilikler) o beka mülkünde (Ebedi hayatı yaşayacağımız yer) nice tavizlere (Kayırmalara) nail (Kavuşmuş) olursun.

Tanrı senin eline kudret dizginini verdi de sen de kudret atına bindin.

Haydi gel!
İhtiyar (İsteğe bağlı, seçmeli olan, seçimlik) ve kudretini Allah’a karşı taatlerde (Allah’ın emirlerini yerine getirmekte) kullan.

                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’a karşı kendinin güçsüz olduğunu kabul eden ve ben demekten kendini temizleyenin kendini Allah’ın yardımına hazırladığını öğrendik.
2.    Allah’ın insana verdiği gücü her insanın doğru kullanmayacağını, ancak Allah’tan korkan ve kendi güçsüzlüğünü kabul eden insanın bu gücü kullanabileceğini öğrendik.
3.    Acizliğini kabul etmeyen, kendini kuvvetli gören insanın sabrını yitireceğinden nefsinin ve hırsının getireceği sıkıntılara düşeceğini öğrendik.
4.    Allah’ın emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından sakınarak sevilen biri olacağımızı ve sıradan bir kişi olmaktan kurtulup Allah’ın bağışlarına kavuşabileceğimizi öğrendik.
                                               *
İşte böyle yaren,
Halktan kurtulup Hak katına gitmek istiyorsak peygamberlerin ve velilerin izlediği yolu kendimize örnek alarak yola çıkmamız gerekmektedir.

Peygamberlerin ve velilerin söylediği her kelimeyi doğru kabul ederek gerçek yolu bulmamız için gayret sarf etmemiz gerekmektedir.

Peygamberlerin, velilerin kılık kıyafetini taklit edenin ve sözlerini söyleyenlerin taklit konumunda oldukları açıktır ve çevreyi kandırmaya yöneliktir.

Peygamberlerin ve velilerin işaret ettiği yolun aydınlık olduğunu, doğru olduğunu görmelisin, önemini anlamalısın ve yaşamalısın.

Bu yola girenlerin sayısız imtihanlara gireceğini, yolda samimiyetin imtihan edileceğini, engeller konacağını bilmelisin ve baştan kabul etmelisin.

Bu yolda hiç beklemediğimiz değerlendirmeler ile nimetlere kavuşuruz veya kendi halimize bırakılırız.

Amacından vazgeçmeden bu yolda kalmaya devam etmelisin.
Amaçladığın yere varınca geçmişte başına gelen sıkıntılara gülüp geçersin.
                                       *                                                                                                      RAVLİ   


Popüler Yayınlar