11 Aralık 2013 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 234

Nâtık-ı kâmil çu hanpaşi buved
Haneş pur her gune-i âşi buved
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 1895 inci beyit açıklaması)

“ Söz söyleyen kemâl (Olgunluk, erginlik) sahibi ise söz söylemek sofrasını (Söz söylemeye başladı mı) kurdu mu sofrası her çeşit yemeklerle dolar.”

Haydi!
Eğer ruhun gıdasına iştahın varsa, bu yemeklerle iftar et (Açlığını gider).
Bu gıdalar, canın ve gönlün gıdasıdır.

Nefsin ve tenin gıdası su ve topraktandır (Topraktan oluşan her şey).
Herkesin meyli, rağbeti ve iştahı kendine layık olan gıdayadır.

İnsana, meyil ve rağbeti bir yulardır.
Bu yuları çeken ve kullanan Tanrı’dır.

Bu yuları Tanrı önce seni ne iş için yaratmışsa o tarafa doğru çeker.

                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Olgun, ermiş, erginliğe ulaşmış kimselerin sözlerinin vücuda ve nefse bağlı olarak hitap etmediğini, sözlerin gönül ve cana gıda olarak söylendiğini öğrendik.
2.    Yüce insanların sözlerine önem verenlerin kendiliğinden değil Allah’ın yönlendirmesiyle heveslendiklerini öğrendik.
                                              *                                      
İşte böyle yaren,
Bu dünyada her insanın bir görevi olduğunu, bu görevi yapmak için dünyaya geldiğimizi, yönelişimizi Allah’ın yaptırdığını öğrendik anladık.

Eğer şimdi bu satırları okuyorsan, nasip olmuşsa ve severek okuyorsan senin görevin hem bu hem de ahrette büyük makamlarda olduğunu bilmelisin.

Kendini yetiştirerek İlahi makamlarda sana ayrılan payını almak için çalışmana devam etmelisin, ayrılmamalısın.

                                              *                                                                                                                                                                   

RAVLİ    

Popüler Yayınlar