Ser bibahsed şükr
hâhed sede-i
Pâ binahşet şükr
hâhed ka’de-i
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 2673
inci beyit açıklaması)
“ Allah insana baş verir,
şükür için bir secde ister.
Ayak ihsan eder, şükür için
bir oturma diler.”
A canım!
Senin tenin, senin istediğini
yapmakla görevli bir binek atındır.
Nefis, eşeğe hizmet eden bir
kuldur.
Akıl hâkimdir.
(Cahilleri
terbiye eden âlimdir.
Âlimleri terbiye
eden hâkimdir.
Hâkim hikmet
sahibidir:
Hâkim söz söylerken
sözü kontrol eder.
Hâkim iş yaparken
kendi pratiğini kullanır.
Hâkim dikkatlidir,
farklılıkları değerlendirir.)
Nefis (Dünyada ve ahrette insanı isteklerle bağlayan, hoşlanma
duygusu veren, ihtiyaç olarak bildirim yapan kuvvet), hâkimin emrine
uymazsa zalimdir (Haksızlık eder).
Uyarsa, eşeğe hizmet etmek
esaretinden kurtulur.
(Araca
hizmet etmekten kurtularak amaca hizmet eder.)
Hür olur, saadete erer ve
emir sahibi bir bey olur.
Akla itaat etmeyen nefsi dost
tutma.
O aşağılık bir nefistir.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ın insana
verdiklerine karşılık olarak dil ile şükür, namaz ile eylem şeklinde davranışımızı,
bu bilinçte olduğumuzu görmek istediğini öğrendik.
2.
Nefsimizi öğrenip
aklımızın emrine sokmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Aklımızı egemen kılmak için;
doğru kaynaktan bilgi sahibi olmak, iyiyi kötüden ayırmak, benzerliklerden
farklılıkları ayırabilmek, söz ve davranışlarımızı kontrol etmek gereklidir ve
önemlidir.
Hür olmayı başaramamış kimse;
bağlanmıştır, taraftar olmuştur ve kendi istekleri ve seçeneklerini hayata
geçiremeyecek durumdadır.
Basit bir açıklama ile süvari
olan kişinin tamamen ata hizmet eder olması.
Para sahibi olan birinin
parayı kontrol etmek yerine farkında olmayı kaybederek paranın esiri olunması
gibidir.
Allah’a sevgiyle bağlanmak ve
hizmet etmek özgürlüğün en yüksek seviyesidir.
Allah kendisine sevgiyle
bağlananları uygunluktan olgunluğa getirdikten sonra kendi kendine hareket
etme, davranma, karar verme gücünü şarta bağlı olmadan serbest bıraktığını,
özgürlük bağışladığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ