17 Aralık 2013 Salı

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 245

Ser bibahsed şükr hâhed sede-i
Pâ binahşet şükr hâhed ka’de-i
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 2673 inci beyit açıklaması)

“ Allah insana baş verir, şükür için bir secde ister.
Ayak ihsan eder, şükür için bir oturma diler.”

A canım!
Senin tenin, senin istediğini yapmakla görevli bir binek atındır.

Nefis, eşeğe hizmet eden bir kuldur.
Akıl hâkimdir.
(Cahilleri terbiye eden âlimdir.
Âlimleri terbiye eden hâkimdir.

Hâkim hikmet sahibidir:
Hâkim söz söylerken sözü kontrol eder.

Hâkim iş yaparken kendi pratiğini kullanır.
Hâkim dikkatlidir, farklılıkları değerlendirir.)

Nefis (Dünyada ve ahrette insanı isteklerle bağlayan, hoşlanma duygusu veren, ihtiyaç olarak bildirim yapan kuvvet), hâkimin emrine uymazsa zalimdir (Haksızlık eder).

Uyarsa, eşeğe hizmet etmek esaretinden kurtulur.
(Araca hizmet etmekten kurtularak amaca hizmet eder.)

Hür olur, saadete erer ve emir sahibi bir bey olur.
Akla itaat etmeyen nefsi dost tutma.
O aşağılık bir nefistir.

                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Allah’ın insana verdiklerine karşılık olarak dil ile şükür, namaz ile eylem şeklinde davranışımızı, bu bilinçte olduğumuzu görmek istediğini öğrendik.
2.    Nefsimizi öğrenip aklımızın emrine sokmamız gerektiğini öğrendik.
                                              *
 İşte böyle yaren,
Aklımızı egemen kılmak için; doğru kaynaktan bilgi sahibi olmak, iyiyi kötüden ayırmak, benzerliklerden farklılıkları ayırabilmek, söz ve davranışlarımızı kontrol etmek gereklidir ve önemlidir.    

Hür olmayı başaramamış kimse; bağlanmıştır, taraftar olmuştur ve kendi istekleri ve seçeneklerini hayata geçiremeyecek durumdadır.

Basit bir açıklama ile süvari olan kişinin tamamen ata hizmet eder olması.

Para sahibi olan birinin parayı kontrol etmek yerine farkında olmayı kaybederek paranın esiri olunması gibidir.

Allah’a sevgiyle bağlanmak ve hizmet etmek özgürlüğün en yüksek seviyesidir.

Allah kendisine sevgiyle bağlananları uygunluktan olgunluğa getirdikten sonra kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücünü şarta bağlı olmadan serbest bıraktığını, özgürlük bağışladığını öğrendik, anladık.

                                               *                                                                                                                                                                   

RAVLİ    

Popüler Yayınlar