5 Aralık 2013 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 222

Her ki k^mitler buved o der hüner
O bemâni pes besuret pişter
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 1117 inci beyit açıklaması)

“ Hünerde ( Beceri isteyen ustalık, beceriklilik) kim daha kâmilse (Eksiksiz, kusursuz olan) mana (Belirli insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde ve doğa öğelerinde alışılmışın dışında birtakım belirtiler ve işlevlerle kendini gösteren gizemsel, dinsel ve büyüsel güç.) bakımından geride, suret (Dış görünüş) bakımından ilerdedir.”

Âşıklar katında ilim, Rabbni ilimdir (Allah ilmi).
Yalnız bu fani surete ait olan ilim değildir.

Âşıkların ilim ağacının yaprakları ve meyveleri Hak aşkıdır.
Çınar ve söğüt ağaçları gibi o ağaçsız, meyvesiz, bomboş değildir.

İlmin verdiği sonuç cihanın izzetine ermedir.
Hâlbuki âşıkların erdiği izzete karşı o izzet hiçtir.

Âşığın ilmin neticesi dostun visalidir (Kavuşma, buluşma).
Zaten iki cihanda da istenilen gaye budur.

Âşıklar cihetlerden de, zamanlardan da dışarı sıçramışlar, lâmekânda (Yeri ve adresi belli olmayan) mekân (Yer) tutmuşlardır.

                                            ***
Neler öğrendik:
1.    Kitaptan okuyarak, duyularak, deneme-yanılma yaparak kazanılan bilginin dış görünüşe ait olduğunu öğrendik.
2.    Âşıkların mana ilmini aldıklarını, ledün ilmini Allah’tan istediklerini, bunu da Allah’a kavuşmak amacı güttüklerini öğrendik.
                                               *                                      
İşte böyle yaren,
Allah ilminden bilgi alan diğer bilginlerden çok farklıdır.
Esas hünerin mana olduğunu bilmemiz ve anlamamız gereklidir.
RAVLİ LEDÜN İLMİ
RAVLİ MANA
Yazarak daha geniş bilgi edinmemiz önemlidir.                              
                                               *                                                                                                                                                                  

RAVLİ    

Popüler Yayınlar