Her ki k^mitler
buved o der hüner
O bemâni pes
besuret pişter
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 1117 inci beyit açıklaması)
“ Hünerde ( Beceri isteyen ustalık, beceriklilik) kim daha kâmilse (Eksiksiz, kusursuz olan) mana (Belirli insanlarda, hayvanlarda, bitkilerde ve doğa
öğelerinde alışılmışın dışında birtakım belirtiler ve işlevlerle kendini
gösteren gizemsel, dinsel ve büyüsel güç.) bakımından
geride, suret (Dış görünüş) bakımından
ilerdedir.”
Âşıklar katında ilim, Rabbni
ilimdir (Allah ilmi).
Yalnız bu fani surete ait
olan ilim değildir.
Âşıkların ilim ağacının
yaprakları ve meyveleri Hak aşkıdır.
Çınar ve söğüt ağaçları gibi
o ağaçsız, meyvesiz, bomboş değildir.
İlmin verdiği sonuç cihanın izzetine
ermedir.
Hâlbuki âşıkların erdiği
izzete karşı o izzet hiçtir.
Âşığın ilmin neticesi dostun
visalidir (Kavuşma, buluşma).
Zaten iki cihanda da
istenilen gaye budur.
Âşıklar cihetlerden de,
zamanlardan da dışarı sıçramışlar, lâmekânda (Yeri ve
adresi belli olmayan) mekân (Yer)
tutmuşlardır.
***
Neler öğrendik:
1.
Kitaptan
okuyarak, duyularak, deneme-yanılma yaparak kazanılan bilginin dış görünüşe ait
olduğunu öğrendik.
2.
Âşıkların mana
ilmini aldıklarını, ledün ilmini Allah’tan istediklerini, bunu da Allah’a
kavuşmak amacı güttüklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Allah ilminden bilgi alan
diğer bilginlerden çok farklıdır.
Esas hünerin mana olduğunu
bilmemiz ve anlamamız gereklidir.
RAVLİ LEDÜN İLMİ
RAVLİ MANA
Yazarak daha geniş bilgi
edinmemiz önemlidir.
*
RAVLİ