Hilm-i Hak gerçi
muvasâhâ kuned
Lîk çun ze had
bişud peyda kuned
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 2487
inci beyit açıklaması)
“ Hakkın Hilmi (Yapıda olan yavaşlık, yumuşaklık) gerçi müsamahada (Hoşgörü) bulunur ama insan haddi (Sınırı) aştı mı iş değişir ‘Kabahati’ meydana çıkar.”
Ey yardımı istenilen Rabbim!
Bizim suçumuz haddi aştı.
Suçtan kurtulmak için sen
bize başarı ihsan et.
Bu hataları yapmamıza sebep
hep senin hilmindir ( Günahları hemen cezalandırmaman,
yavaş ve yumuşak davranman).
Lütfünü da bize sebep kıl.
Kullarını çok seven Allah’ım!
Lütfünü (Güzellik, hoşluk) de inayetini (Yardımını) de bize ihsan (Bağışla)
et ki biz, araştırmada ve niyazda (Yalvarışta) olan
senin kullarınız.
Bu âlemde sebeplere sebepler,
lütufla kahırdır.
Zehrin de, tiryakin (Panzehir) da asılları lütfünle (Güzellik, hoşluk) kahırdır (Suçun
karşılığı ceza vermek).
Bu âlemde sebepler yarattın
da halkı hayır (İyilik) ve şer (Kötülük, fenalık) içine attın.
***
Neler öğrendik:
1.
Allah’ın yavaş ve
yumuşak davranışından dolayı birçok yanlış işlerinin hemen ceza vermeden üstünü
örttüğünü ama buna bir sınır koyduğunu, kişi bu sınırı geçerse yaptığı bu kötü
işleri açığa çıkarttığını öğrendik.
2.
Allah’ın adalet
sahibi olduğundan adaletinin gereğini olarak herkesin yaptıklarını ortaya
çıkardığını öğrendik.
3.
Sebebe
bağlananlar olduğu gibi sebepsiz Allah’ın mucizesi ile bir çok şeylerin
olduğunu öğrendik.
4.
Sebeple olanları
aklın anladığını, keşfettiğini öğrendik.
5.
Sebepsiz olanları
temiz kişilerin aklın aklı olan aklı-kül (Bütün akıl)
ile anlayıp nurla gördüklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Ölçü kendimiz olursak her
yaptığımızı doğru ve haklı olarak yaparız.
Yaptıklarımız Allah’ın ölçüsü
ile tartıya vurursak doğru veya yanlış olduğunu biliriz, anlarız ve böylece doğruyu
öğreniriz.
Her şeyi yapmaya muktedir
olan Allah’tan yalvararak perdeleri kaldırmasını, doğruyu olduğu gibi göstermesini,
kendi dostlarıyla dostluk kurmamıza imkan vermesi için dua etmemiz gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ