Şükr, can-ı ni’met
çupost
Zanki şükrared tura
tâ hûy-i dost
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 2896 inci beyit açıklaması)
“ Şükür nimetin canıdır, nimet ise bedene benzer.
Çünkü seni sevgiliye kadar
ulaştıran şükürdür.”
Nimetin lezzeti gönüle zevk (Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde
edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, hazJ) ve sefa
( Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin
olma, zevk, neşeJ )verir.
Şükrün lezzeti Tanrı’yla
aşinalık (Bilme bilinci) verir.
Nimete erdiğin vakit sana
gerçi zevkler gelir ama şükrettiğin vakit Allah’ın kapısına varırsın.
Hakkın nimetinden ümidini
kesme.
Şükret ki nimetin artsın.
Allah’ım!
Daima kereminden ümidimiz
vardır, bizi kapından uzaklaştırma!
Ey cömert Rabbim!
Bizi ümitsizlik karanlığında
koyma, nurlarınla aydınlat.
***
Neler öğrendik:
1.
İyiliğin,
bağışların, mutluluğun Allah’a şükür ederek ve bize bunu ulaştırmaya aracılık
edene teşekkür etmekle bollaştığını öğrendik.
2.
Şükretmeyenin,
teşekkür etmeyenin daha önce verilenlerin geri alınacağını öğrendik.
3.
Şükreden kimsenin
olgun hale gelir ve dinde olgunluğu görülür.
4.
Şükreden kimsenin
çok ibadet ettiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Şükür etmenin Allah’ giden
yolun rehberi olduğunu öğrendik.
Şükür etmenin kendisine
verilenin nerden geldiğini, kimden geldiğini bilmek olduğunu öğrendik.
Allah’ın verdikleri nimetler
o insana gevşeklik verir fakat o kişi şükür ederse; Allah’ın o kulu kendine
doğru çekmek istediği anlaşılır.
Eğer yaşıyorsan, eğer aklın
başındaysa onca hak etmediğin nimetlerin kimin verdiğini, nereden geldiğini
bilmemiz anlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Hak yemeğiyle doygun hale
gelen kişi, hırs ve ihtiyaçlarının
derdiyle uğraşmaz.
Yaren,
Beğenilen insan
olmak için; Allah’a yalvarıp yakarmadan başka çare yoktur.
RAVLİ NİMET yazarak Googleden okumalısın.
*
RAVLİ