22 Aralık 2013 Pazar

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 255

Âşıkân ra kâr nebved bavücud
Âşıkân ra hest bisermaye sûd
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 3021 inci beyit açıklaması)

“ Âşıkların varlıkla işi yoktur.
Âşıklar, kârı, sermayesiz elde ederler.”

Âşıklar, aşk meydanında kendilerinden geçmişlerdir, aşk çevgeninin (Ucu eğri sopa) kıvrımında dönen bir top olmuşlardır.

Heva ve hevesten (Zevk ve şehvetlerden, içi boş ve geçici işlerden) temizlenmişlerdir, yalnız maşukun didarını (Sevgilinin temiz yüzünü) görmek emelindedirler.

Ruhlar aşk kadehinden içtikleri şarapla Elest meclisinin sarhoşu, gönül kuşları aşk tuzağının tutkun bir mutiidirler (İtaatli, terbiyeli, isyan etmeyen, şikâyet etmeyen, rahat).

Bakiy (Ebedi) olan maşuka (Sevgiliye ‘Allah’a) dost, vahdet (Birlik) denizinde dalgıç olmuşlardır.

Onlar, fanilik denizinin (Geçici dünya âleminin) dalgıçları (Derinlere, nurlara dalan)ve beka sahrasının (Allah’ın yarattığı âlemin) Şaha (Allah’a) âşık birer doğanlarıdırlar.

                                           ***
Neler öğrendik:
1.    Hak âşıklarının mevki, makam, para, hırs, dünya istekleri olan ve sonu olan içi boş, kalıcı olmayan isteklerden kendilerini temizlediklerini öğrendik.
2.    Hak âşıklarının kendilerini Allah’ın iradesine teslim ederek, Allah’ı sevgili kabul etmiş olduklarını ve sevgiliden her ne gelirse gelsin isyan etmeden, şikâyet etmeden, terbiyeli bir biçimde boyun eğdiklerini ve böylece rahata erdiklerini öğrendik.
                                             *
İşte böyle yaren,

Kendi isteklerinden vazgeçmeyi tercih edip Allah’ın isteklerine, arzularına, emirlerine kendini teslim eden kişi kendinden geçmiş olur.

İnsanın içindeki iyiyi kötüden ayırabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve kötülükten acı duyan manevi his sahibi olan âşık daima kendini Allah’ın takdirine bırakır.

Çünkü neyin iyi, neyin kötü olduğunu ve nasıl bir sonuç vereceğini yalnız Allah’ın bileceğinden Allah’ın takdirini gözler, kendini araya sokmaz fakat itaat ederek gerekeni sakınmadan yapar.

Daha iyi anlamak için.
Her yerde ve her şeyde kalbini Allah ile meşgul etmek hali ve yaşayışını tercih edenler eli kolu bağlanmış gibi bir şey yapamaz duruma gelirler.

Fakat bu halde olan âşıkların gönlünden istediklerini Allah kendi isteği olarak kabul eder ve sebepsiz var eder.

Bundan dolayıdır ki ne paraya ne pula, ne adama ihtiyaç duymazlar.
Sadece gönülden isteyişleri yeterlidir.

                                              *                                                                                                                                                                   

RAVLİ    

Popüler Yayınlar