Çunki takva best du
dest-i heva
Hak küşayed herdü
dest-i akl ra
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 1431
inci beyit açıklaması)
“ Takva (Günahlardan kendini korumak, şüpheli şeylerden sakınmak),
heva ve hevesin (Zevk ve şehvetler. Boş ve geçici
şeyler) iki elini bağlayınca, Hak aklın ellerini (Bağlarından) çözer.)
Merhaba ey şuh edalı (Şen ve hareketlerinde özgür olan) Şahidi’miz (İbrahim)!
Sen mest (Sarhoş, kendinden geçmiş) bir âşıksın.
Neler söylüyorsun neler?
Aşk denizinden inciler
çıkarıyorsun.
Aşk şehrinden sır kumaşları (Herkesin söyleyemeyeceği gizli bilgilere sahip)
taşıyorsun.
Mesnevi’nin aşk evinden
türlü-türlü manevi tatlılar (Hoş güzel),
yemekler (Ruhu besleyen gıda) sunuyorsun.
Bu havastan (Yüksek olanlara) da, avamdan (Aşağıda
olanlara) da esirgenmeyen bir sofradır.
Bu sofrada herkes için yemek
vardır.
Zengin olsun, yoksul olsun
bize gelen, bize konuk olmaktan ganimet yer.
***
Neler öğrendik:
1. Günahların, şüpheli davranılışların, zevke düşkün
olmanın, boş şeylerle uğraşmanın insanın aklını bağladığını, elleriyle akıllı
bir yapamayacağını öğrendik.
2. İbrahim Şahidi hazretlerinin sırlarını aşk sarhoşluğu
ile bizlere hediye ettiğini öğrendik.
3. Mevlevilerin sofrasında her seviyeden insanın yer
alabileceğini, bu yoldan gıda ile ruhlarını besleyebileceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Hak yoluna girenin işlediği
günahlarından, yaptığı boş şeylerin, gereksiz zevke ve eğlenceye harcadıklarını
düşündüğü zaman suçluluk duyacağını, Allah’ın kendisini bu durumda kabul etmeyeceğini
düşünerek aklı karışacağını, ne yapacağını şaşıracağını öğrendik.
Bu şaşkınlıktan, dalgınlıktan
korkup çekinmemiz gerektiğini, bunun geçici bir zaman olduğunu, Allah’ın
aklımızı açarak doğru davranışlara yönlendirdiğini öğrendik, anladık.
Biraz daha açalım:
Toplumun değer yargıları,
kendi duygusal durumlarımız, hormonlarımız aklımızı sınırlandırır.
Bu sınırlamalara helal-haram
diye Tanrı emirlerini de katarsak elimiz kolumuz bağlı ne yapacağımızı şaşıran
bil hale geliriz.
Bu durumu Allah’tan başka
düzeltici bir güç yoktur.
O halde dua ederek Allah’ın
bizdeki bu değişikliği yapması için sabırla beklememiz gerekiyor.
Mademki niyetin hayırlı bir
iş elbette karşılığını misliyle alacaksın.
Hür iradenle aklını işte
kullanır duruma geleceksin.
Korkmadan bu halin
üzerimizden gitmesini beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
* RAVLİ