Ger nehâhi dostra
ferdâ nefir
Dôsti ba âkıl-ü ba
âkl gir
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 3.inci cilt 2692
inci beyit açıklaması)
“ Yarın dosttan nefret etmeni
istemiyorsan, bir akıllı ile dost ol da akla yâr ol!”
Nefsini dost edinir, izâz (İkram) edersen âkibet (Sonuç
olarak) ondan (Kendinden) nefret edersin.
Eğer akıllı isen
bir akıllı ile dost ol.
Eğer âşıksan gönlünü mâşuka (Aşık olduğuna) ver.
Ey arif kişi!
Sen gönlünü maşuka verdin mi
sen de maşuksun.
Maşuka verilen gönül
maşuktur.
Gönlünü gönüle veren kişi,
yüce bir kimsedir.
Asıl maşuka verilen gönül,
gönüldür.
Yoksa su ve toprak kaydında
kalan gönül, gönül değildir.
***
Neler öğrendik:
1.
Gönlünde hastalık
olanın doğruyu bulamayıp belalara düşeceğini peygamberlerin sözlerinden
öğrendik.
2.
Gönül hastalığı
olan kişinin bu hastalığı kolayca herkese bulaştırdığını öğrendik.
3.
Doğru istek
sahibi olanlarla dostluk kurmayanlar hoşlanma duygusuna yönelik bağlayıcı
isteklerle pişman olacakları sonuçlara varırlar.
4.
Aşağılık kişiyle
arkadaş olanların aynı seviyeye kısa sürede varacaklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Kimi seviyorsak bir zaman
sonra o kişi oluruz.
O halde kimi seveceğimizi,
kime gönül vereceğimizi, kime dost olacağımıza işin başında karar vermemiz ve
ilişki kurmamız gerektiğini öğrendik.
RAVLİ ARİF
RAVLİ GÖNÜL
RAVLİ NEFS yazarak Googleden çok geniş olan bu anlayışı anlamaya
çalışmalıyız.
*
RAVLİ