Hûş ra buguzar-u
angeh hûşdâr
Gûş ra berbend
vangeh gûşdâr.
(Hazreti Mevlana, Mesnevi
3.inci cilt 1291 inci beyit açıklaması)
“ Bu aklı bırak, sonra hakiki
aklı al.
Bu kulağı tıka, sonra hakiki
kulak kesil.”
Kulağın, aklın hakiki olan
kulağına, aklına perde olmuştur.
Çalış!
Kulağındaki perdeyi kaldır.
Baş kulağını daha ne kadar
kulak sanacaksın?
Akıl, Haktan hakikat şarabını içmedikçe akıl değildir.
Manevi olan kulağı ve aklı
Allah’tan iste ki kendi içyüzünün hakikatini bilesin.
Doğrulukla, gönül
temizliğiyle ibadet et.
Tanrı ile olan ahdini (Galu bela, Allah ile kulun sözleşmesi) yerine getir.
Bir kula, kulluktan ve
efendisinin rızasını kazanmaktan daha hoş ne olabilir?
***
Neler öğrendik:
1.
Hakikati bilmeyen,
hakikatle işbirliği yapmayan, nefsin esiri olmuş aklı terk etmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Hakikati söyleyen
sözleri duymak için hakikat söyleyen kişiye, yere ve alana hareket etmemiz
gerektiğini öğrendik.
3.
Yanlış, şaşırtan,
aldatan, gerçekten uzaklaştıran sözlerin aklın doğru çalışmasına engel olduğunu
öğrendik.
4.
Örnek olarak
gösterilene bağlanıp kalınırsa hakikate ulaşılamayacağını öğrendik.
5.
Bir fikre, bir
düşünceye bağlı kalınırsa hakikate ulaşılamayacağını öğrendik.
6.
Olay ve sözlerin
dışına çıkıp aynı şeylere dışarıdan bakma yeteneği ve kuvveti yoksa hakikate
ulaşılamayacağını öğrendik.
7.
Bağlardan
kurtulmadıkça, özgür olmadıkça hakikate ulaşılamayacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Ancak Hak’tan ebedi hayatı
bulursak kanaat yoluyla bizi hareketsiz kılan batmış olduğumuz çamurdan
kurtulabileceğimizi öğrendik, anladık.
Bizim sadece yerden gelen
gıda ile beslenmenin yeterli olmadığını, kalbin de gıdaya ihtiyacı olduğunu
öğrendik, anladık.
Halkın kullandığı aklı terk
edip gönül ile beraber olan aklı kullanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Hamlıktan kurtulup olgun ve
tatlı bir hale gelmek için; ham kişilerin sıkıca tutundukları dallardan
kurtulmak gerektiğini öğrendik, anladık.
RAVLİ AKIL
RAVLİ GÖNÜL yazarak Googleden okumalısın
*
RAVLİ