(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
990.
O deniz (Büyük ve derin) gönüllüyü tanı ki inci (Değeri değişmeyen mücevher söz) bile onun coşup
köpürmesinden, içip, sömürmesinden, elde eder inceliğini.
*
Gazelin kalan kısmını sen söylersen Samiri'nin (Musa,
Tanrının vade verdiği Tur dağına giderken yerine kardeşi Harun’u bırakmıştı.
Samiri denen biri, kavmin ziynet eşyasını toplayıp eriterek bir öküz heykeli
dökmüş. Musa’nın ve sizin Tanrınız budur demişti. İsrail oğulları buna tapmaya
başlamışlar Musa gelince öküzü eritmiş, denize döktürmüş, Samiri’yi de
lanetleyip kavmin içinden terk ettirmişti) büyüsü bile haset (Kıskançlık) etmeye kalkışır.
*
Sustum, çünkü ayağım balçığa battı;
Artık
Cafer’e ait söz kanadını (Savaşırken kollarını kaybeden
Cafer’i Tayyarın kolları yerinde kanat çıkıp cennete uçtu) sen aç.
Ayrılık
sabahı gözümün biri ağladı;
Öbürüyse
ağlamada nekeslik (Cimrilik) etti bize.
Bu
nekesliği (Cimriliği) yüzünden suçlu buldum;
Buluştuğumuz
gün o gözümü yummakla cezalandırdım onu.
Cezalandırılacak
adam mıyım ben?
Kalk
a sevgili, dudağına dek şarapla dolu olan o kadehi sun.
Her
solukta beni incitirler ama ben, kimseyi incitmem;
Çünkü
bence bütün canlar bir olmuştur, birdir.
Bu
cisimler, bize karşı tersine kürk giymişlerdir (İyiliklerini
kendine mal, fenalıkları bize mal edenlerdir) ama
Seni ters giydiğin kürkün içinde de tanırım ben;
Seni ters giydiğin kürkün içinde de tanırım ben;
Kürkün
içinde canımsın benim a canım.
Kürkü
yırtarım ben, sen de yırt;
Ne
diye kendimizle savaşa girişecekmişiz?
*
Neler
öğrendik;
1. Şems
Hazretlerinin gönlünün alabildiğine göre genişlik ve derinliğinin olduğunu, en
üst sınırdan sırlara sahip olduğunu, sözlerinin şekil değiştirmeyen hakikatleri
dile getirdiğini, bir bağlılığı olmayanların kolayca anlayabileceği sözler
söylediğini öğrendik.
2. Şems
Hazretlerini tanıyıp da ayrı düşenin özlem ateşiyle olgunlaşacağını, öğrendik.
3. Mevlana
Hazretleri canların bir olduğuna inandığından kendisini incitseler bile
başkasını incitmeyeceğini öğrendik.
4. Halk
ters davransa da Mevlana Hazretlerinin insanları çok sevdiğinden savaşa
girişmeyeceğini öğrendik.
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretleri toplumun üstümüze giydirdiği değerleri yırtıp attığını, Allah’ın
yarattığını temiz şekliyle insanı kabul etmeye devam ettiğini, halkıyla savaş
yapmayacağını, öğrendik, anladık.
*
RAVLİ