(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
740. 0 güzel sevdası (Güçlü sevgisi, aşkı), beni bilginlikten, Kur’an
okumaktan öylesine çekti-dışarı attı ki işte böylece sevdalara düştüm,
deli-divane oldum-gitti.
Çalışa-dileye seccadeye sarılmıştım,
mescide girmiştim, zahitlik (Dinin yasak ettiği
şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getirenlerin) elbisesine bürünmüştüm:
Hayra hayır (İyiliğe iyilik), ibadete ibadet katmaktayım (Dinin buyruklarını yerine getirmekte etkinliği artırmak için
uğraşmadaydım).
Aşk, mescide girdi, a irşat eden
(Doğru yolu gösteren, uyaran) hoca dedi:
Varlık bağını(Seni bağlayan, güven duyduran, bağlardan) kopar, ne
diye namaz yerine bağlanır-kalırsın?
Kılıcımın açacağı yaradan ürkme,
yüreğin oynamasın, boynunu koy yere, koy eğer bilgi
sahibi oluştan, görüş sahibi olmayı diliyorsan, o yola düşeceksen.
Rintsen (Gönül
eriysen), pervasızsan (Çekinmez, sakınmaz,
korkusuz kimse isen) yosmalığın (Şen, güzel
olmanın) hükmünü ver;
Güzelsen, alımlıysan ne diye perde
ardında kalıyorsun?
Güzellerin, yüzlerini
göstermekten başka çareleri yoktur, mutlaka görünürler güzeller, yüzlerini
bezemeden (Süslemeden), cilveler (Hoşa gitmek için davranışlar) etmeden duramazlar.
Gâh (Bazen)
yüzleriyle akla, bir aşk’tır, verirler, bir sabırsızlıktır (Acelecilik), salarlar;
Gâh(Bazen)
gözleriyle hastalara İsa’lık ederler (İyileştirirler), sıhhat verirler.
Güzel, gâh (Bazen) saçlarıyla inanmışa Tanrı ipini (Karanlık kuyudan kurtulmak için ip) verir;
Gâh (Bazen)
büklüm-büklüm, simsiyah saçlarıyla Hıristiyanlara haç sunar.
Güzelliğini bir görseydin, güneşten
de üstün olduğunu bir anlasaydın, şu boz renkli zindanda ne sararır-solardın,
ne pörsür-çürürdün (Gevşeyip sarkardın).
Ne diye gönül baharıyla tazelenmezsin?
Ne diye gül gibi gülmezsin, amberler
ezmezsin (Güzel kokular ortalığa salmazsın)?
***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Kur’an
ayetlerine, Hazreti Muhammed’in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukukunu
tam yerine getiren Mevlana Hazretleri ilk kaynağına
yönelmeye başladığını öğrendik.
2.
İkinci aşama
olan kişiye öğreten hoca, dünyaya ait bağlardan ve güvencelerden kurtulmadan
aşk alanına girilemeyeceğini, öğreticiye tamamen teslim olmaktan başka çare
olmadığını öğrendik.
3.
İlk kaynağa
gidilen yolculukta, sınamalar, denemeler, çeşitli yaralar alınacağını,
bunlardan korkmadan, ürkmeden yola kılavuzluk edene teslim olmamız gerektiğini
öğrendik.
4.
Allah’a ulaşmak,
ilk kaynağa varmak isteyen kişinin Allah’a dua ederek yalvarması, Allah’ın izin
vermesi gerektiğini öğrendik.
5.
Allah izin
verdiği zaman dostlarından birini yolcuya sevdirerek kılavuzluk ettirerek
eğittiğini, huzura hazırlaması gerektiğini öğrendik.
6.
Bu yolculukta
bazen akla aşk, sabırsızlık saldıklarını bazen hastalıkları tedavi edip
iyileştirdiklerini, sağlık verdiklerini öğrendik.
7.
Tutkulu sevgi
ile bağlanılan önder güzelliğini gösterdiğini, Allah’ın kurtuluş ipini eline
verdiğini, gönlünde Allah’ın güzelliklerini seyrettirerek yolcuyu kendinden
geçirdiğini öğrendik.
8.
Bu yolda farz
olandan, peygamberden vazgeçmek yoktur, ama bunları yolun sonu olarak görmek de
yetersizlik olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Bunca güzelliklerle kişinin gönül baharı ile
tazelenmesi, sevinç ile gülmesi, güzel kokular salarak etrafındakileri
heveslendirmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ