19 Ocak 2020 Pazar

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 880 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

880. Canımın geçim yurdunda güneş somunu yoksa senin güneşin olmadığı halde neden aydın bu ev?
Gelmiyorsun neden?

A güneş, ev-ev onu aramıyorsan, gece hırsızları gibi her pencereden ne diye giriyorsun içeriye?

Mademki onun güzellik ovası, cana bir emniyet yurdudur, ne diye korku içinde kalıyorsun;
Ne diye o emniyet yurduna gelmiyorsun?

Kır şu beden cevizini;
İçini de ez-gitsin;
Ne diye gelmiyorsun aşk kandiline (Yanınca ışık veren) yağ gibi?

Suyla yağ oldun mu, yol nerdeyse ışığınla bulunur;
Yağsız suyu götürme, düşmansız gelmiyorsun zaten.

Kendini geçer akçe biliyorsun;
Fakat şunu görmüyorsun ki kendi elinde kalakaldın, hazineye gelmiyorsun.

• Tebrizli Şems'in aşkıyla Musa gibi görün bana dedim;
Ne diye Tebriz Tur'undan (Tur dağı-Musa’nın Allah’ın görmek istemesi ayeti Araf suresi 143), göremezsin diye gelmiyorsun ki?

Gönülden çık a gam, sevgilinin lütfu (İyiliği, yardımı) geliyor;
Sen de kaybol yanımdan a gönül, o gönüller alan geliyor.

Sevgiliye neşe diyemem;
Neşeyi de geçmiştir o;
Onun aşkının yüceliği sayesinde neşeden bile utanıyorum ben.

Müslümanlar. Müslümanlar, yeni baştan Müslüman olun;
Çünkü küfür (İnançları kabul etmeyen, tanımaz olan)  bile sevgilimden utanmış da Müslüman olarak geliyor.
                      ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Güneş ışıklarının güzelliği içimize girmeye çalıştığını, ışıklı olmanın görmeyi, görmenin de emniyeti sağladığını, korkudan kurtardığını öğrendik.
2.    Aşkın ışığının kişinin yağ gibi yanıp ışık vermesi olduğunu öğrendik.
3.    Kişi vücudunun dışını ve içini korumak için benliği ile kabuk bağlayacağını, bunun ışık almayı engellediğinin bilincine vararak engelleri parçalamamız, aşk ışığının doğruyu olduğu gibi görme olanağını içimizin ve dışımızın faydalanmasını sağlamamız gerektiğini öğrendik.
4.    İlerlemek için yolun aydınlatılmış olması gerektiğini öğrendik.
5.    Su gibi akıcı yapıda, yağ gibi ışığa bir biçimden başka bir biçime doğal olarak dönen değişimleri yapmamız gerektiğini öğrendik.
6.    Kişi kendisini kendi değerlendiği zaman aranan, beğenilen, saygın, hatırı sayılır, sözü geçen biri olarak göreceğini, yani kendini hazine sanacağını, esas hazineden yoksun kalacağını, yani kendi kendine kalacağını öğrendik.
7.    Şems Hazretlerini, Mevlana Hazretlerini kolayca göremeyeceğimizi, fakat söylemiş olduğu sözleriyle konuşmuş olacağımızı öğrendik.
8.    Allah dostunun girdiği gönülde üzüntünün kalmayacağını, neşenin de üstünde sevinç kaplayacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Öğretilmiş Müslümanlığı aklımız başımıza geldiği ve doğruyu olduğu gibi söyleyen Allah dostlarının öğretisine kavuştuğumuz zaman Müslümanlığı yeniden öğrenmemiz sevmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar