(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
880. Canımın geçim yurdunda güneş
somunu yoksa senin güneşin olmadığı halde neden aydın bu ev?
Gelmiyorsun neden?
A güneş, ev-ev onu aramıyorsan,
gece hırsızları gibi her pencereden ne diye giriyorsun içeriye?
Mademki onun güzellik ovası, cana
bir emniyet yurdudur, ne diye korku içinde kalıyorsun;
Ne diye o emniyet yurduna gelmiyorsun?
Kır şu beden cevizini;
İçini de ez-gitsin;
Ne diye gelmiyorsun aşk kandiline
(Yanınca ışık veren) yağ gibi?
Suyla yağ oldun mu, yol nerdeyse
ışığınla bulunur;
Yağsız suyu götürme, düşmansız gelmiyorsun zaten.
Kendini geçer akçe biliyorsun;
Fakat şunu görmüyorsun ki kendi
elinde kalakaldın, hazineye gelmiyorsun.
• Tebrizli Şems'in aşkıyla Musa
gibi görün bana dedim;
Ne diye Tebriz Tur'undan (Tur dağı-Musa’nın Allah’ın görmek istemesi ayeti Araf suresi
143), göremezsin diye gelmiyorsun ki?
Gönülden çık a gam, sevgilinin
lütfu (İyiliği, yardımı) geliyor;
Sen de kaybol yanımdan a gönül, o
gönüller alan geliyor.
Sevgiliye neşe diyemem;
Neşeyi de geçmiştir o;
Onun aşkının yüceliği sayesinde neşeden
bile utanıyorum ben.
Müslümanlar. Müslümanlar, yeni
baştan Müslüman olun;
Çünkü küfür (İnançları kabul etmeyen, tanımaz olan) bile sevgilimden utanmış da Müslüman olarak
geliyor.
***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Güneş ışıklarının
güzelliği içimize girmeye çalıştığını, ışıklı olmanın görmeyi, görmenin de
emniyeti sağladığını, korkudan kurtardığını öğrendik.
2.
Aşkın ışığının
kişinin yağ gibi yanıp ışık vermesi olduğunu öğrendik.
3.
Kişi vücudunun
dışını ve içini korumak için benliği ile kabuk
bağlayacağını, bunun ışık almayı engellediğinin bilincine vararak engelleri parçalamamız,
aşk ışığının doğruyu olduğu gibi görme olanağını
içimizin ve dışımızın faydalanmasını sağlamamız gerektiğini öğrendik.
4.
İlerlemek için
yolun aydınlatılmış olması gerektiğini öğrendik.
5.
Su gibi akıcı yapıda,
yağ gibi ışığa bir biçimden başka bir biçime doğal
olarak dönen değişimleri yapmamız gerektiğini öğrendik.
6.
Kişi kendisini
kendi değerlendiği zaman aranan, beğenilen, saygın, hatırı sayılır, sözü geçen
biri olarak göreceğini, yani kendini hazine sanacağını,
esas hazineden yoksun kalacağını, yani kendi kendine kalacağını
öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerini, Mevlana Hazretlerini kolayca göremeyeceğimizi, fakat söylemiş
olduğu sözleriyle konuşmuş olacağımızı öğrendik.
8.
Allah dostunun
girdiği gönülde üzüntünün kalmayacağını, neşenin de üstünde sevinç
kaplayacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Öğretilmiş Müslümanlığı aklımız başımıza geldiği ve
doğruyu olduğu gibi söyleyen Allah dostlarının öğretisine kavuştuğumuz zaman
Müslümanlığı yeniden öğrenmemiz sevmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ