1 Eylül 2013 Pazar

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 85

İllet-i bedter zi pindar-ı kemâl
Nist ender can-ı tu ey mağrur-i dâl
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 3214 inci beyit açıklaması)

“ Ey sapık (Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), mağrur (Kurumlu, gururlu, kibirli, kendini beğenmiş)!

Senin canında, kendini kemal (Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik) sahibi saymaktan daha kötü bir illet (Hastalık derecesine varan alışkanlık) olamaz!”

Kâfirler (Tanrı’ya ve peygamberine inanmayan), batıl dini (Çürük, temelsiz, asılsız, boş, beyhude, geçersiz)Hak sandıkları için, Hak dininden vazgeçtiler.

Körün önünde gece ve gündüzün bir farkı yoktur.
Nitekim yarasa kuşuna karanlık, aydınlıktan daha iyi gelir.

Kâfir, karanlığa tapan gece kuşudur.
Küfür karanlığı, ona nurdan daha hoştur.

Müminlerin (Allah’a ve peygambere inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar) gönül gözü hakikati gördüğü için nurla, karanlığı ayırt ederler.

Kâinatın, mekânın dışında ve ötesinde olan şey, müminlerin gönlü içinde gizlenmiştir.

                                  ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Kendimizi bilgi ve erdem bakımından daima eksik görmemiz gerektiğini öğrendik.

2.   Kendimizi Olgun olarak tanımlarsak; doğru yoldan ayrılacağımızı, aklı ve bilgiyi doğru kullanamadığımızı yanlış işler yapan biri olacağımızı öğrendik.

3.   Büyüklenmenin ruh hastalığı oluşturduğunu öğrendik.

4.   Sağlam olmayan yere güvenerek hareket etmenin; elde edilmesini beklediğimiz sonuca ulaştırmadığını, mahrumiyetle, zararla, ziyanla, acıyla sonuç olarak karşılaşacağımızı öğrendik.

                                         *
İşte böyle yaren,

Ölçülü davranan, olgun, vakur, ciddi, değeri çok olan, ağır, gösterişli, yumuşak huylu, hoş muamele yapan, suçlulara hemen ceza verme imkânı olduğu halde sonraya bırakan, görünüşü saygı ve korku uyandıran, büyük, ulu.

Toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlı, iffetli, dürüst, doğru, işin sonucunu düşünerek ölçülü ve tedbirli davranan, büyük yüce, ulu kişi müminlerin davranışlarından olup, mağrur olan kişiyle ayırt etmemiz gerekmektedir.

Ben ve ben merkezli davranışları olan, Allah’a güvenmek yerine kendine ve sahip olduğu imkânlara güvenenler bekledikleri gibi sonuç alamazlar, almış bile gözükseler o kazanımın tadını çıkaramaz.

Başa dönecek olursak; Önce sağlam bilgi ile doğru işi Allah’a güvenerek sonra da o işi Allah’ın yardımıyla iyi bir sonuca ulaştıracağımıza inanarak kendimize güvenerek işe başlayıp sonuçlandırmalıyız.

Yani her işimizde Allah’ın iznini ve yardımını istersek; yaptığımız iş her ne ise de o iyiliklere sebep ve sonuç olur.

                                       *
RAVLİ MÜMİN davranışları yazarak Googleden okumalısın.

                                        *
RAVLİ

Popüler Yayınlar