13 Eylül 2013 Cuma

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 97

Bad-ı hışm-ü had-ı şehvet bad-ı âz
Bürd ora ki nebud ehl-i namâz
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 3796 inci beyit açıklaması)

“ Hışım (Öfke, kızgınlık) rüzgârı, şehvet (Bir şeyde güçlü istek) rüzgârı, hırs (Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku) rüzgârı namaz ehli (Namaza alışmamış) olmayan kimseyi esip savurur.”

(Rüzgâr: Düşünmeden, araştırma yapmadan, çalışma ve hazırlık yapmadan, planlama yapmadan, beklemedik bir zamanda herkesin zarar görmesine yol açacak, sert tepkilerle karşılaşılan, sonunda büyük zarara uğranılacak durum)

Tarif ettiğim vasıfta bir mana sultanı buldun mu, hemen bir an olsun onunla otur ki, şehvet, hırs, heva (İstek nefsin isteği, düşkünlük, gelip geçici olan heves, nefsin zararlı ve günah olan arzuları.) ve heves (Gelip geçici istek, nefsin hoşuna gitmek, gezmek, akıl ile olmayıp nefis ile olan istek.) belasından kurtulasın.

Tanrı’nın o has kulunun sağlam sığınağında emin kalasın.
Allah’ın o has adamının himmetiyle (Allah indinde makbul ve mübarek bir kimsenin manevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi.) bu gibi belalardan kurtulunca Allah’a şükret, kendini görme.

O gibi hallere müptela olanlara acı.
Ben temizim, onlar pistirler deme.

Çünkü iblis, Âdem’den kendini yüce ve varlıkta gördüğü için iblis oldu.

                                 ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Namaz kılmayı seven, önemseyen, benimseyen, Tanrı huzuruna varmayı ve yüksek makamlara göre kendini uygun hale getirmek için çalışan kişinin; namaz kılmakla kendini ani gelişen tehlikelerden koruyacak korunaklı bir yerde güvende olacaklarını öğrendik.

2.   Allah katından gelen bir desteğe sahip ulu kişinin bizi uyandırdığını, tehlike ve tehditlere karşı bizi Allah’ın izni ile koruduğunu öğrendik.

3.   Başımıza gelen bir beladan, sıkıntıdan kurtulduğumuz zaman kendimizin başardığını düşünmemizin yanlış bir yorum olacağını öğrendik.

4.   Tanrı erinin dua bereketiyle başımızdan giden bela karşısında Allah’a şükretmemiz ve bu dua sahibine hizmet ederek teşekkür etmemiz gerektiğini öğrendik.

5.   Kötü duruma düşenleri kınamak, ayıplamak, aşağılamak yerine ben bu halde değilim diyerek Allah’a şükretmemiz gerektiğini öğrendik.          

                                               *
İşte böyle yaren,

Ben diyen, ben merkezli davranan, her şeyi kendi yetenek ve becerileriyle kazandığını zannedenler ilahi âlemi tanımadıklarından ve bu işlerin nasıl olduğunu bilmediklerinden korunaksız bir yerde kendilerini güvende sanırlar.

Kendini gören, kendini büyük sana esen bir rüzgâr karşısında ne kadar çaresiz olduğunu zarar gördüğü zaman anlar.

Deneme yanılma ile anlayanların başına her şey gelir.

Akıllı kimseler sağlam kişiye yaklaşırlar, sağlam görüşlü olanlardan bilgi alır yararlanırlar ve sağlam işler yaparlar.

Sağlam iş yapan kişi başına gelebilecek olayı önce düşüncesinde yaşar ve zarar görmeyecek, fayda görecek şekilde seçenek ve davranışlar geliştirir.

Namaz sağlam iş, görüş, düşünce ve eylemler için en büyük imkândır.
Namaz esnasında doğru seçenekler Allah tarafından huzurda gönlüne konur ve gönlün de aklına öğretir.

Eğer ilahi bilgi ile ve aklınla davranıyorsan, gönlüne sorar ve gönlünden aklına gelen öneriler ile çalışıyorsan doğru yolu bulmuşsun demektir.

Eğer namazı kıldıktan sonra gönlüne gelen, aklına düşen önerileri değerlendirmiyor da nefsinle davranıyorsan o namazdan elde edilen dersi almıyorsun demektir.

Namazın nimetleri çoktur, burada yalnız belalardan korunmak için Allah’a sığınmanın önemi arz edildi.

                                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar