Ta bibini zat-ı pak-i sâf-i hod
“ Kendi vasıflarından (Kendini övmekten) kendini temizle ki, kendinin temiz
ve berrak zatını görebilesin.”
Ruh aslında saftı, temizdi.
Ona bulanıklık topraktan
geldi.
Toprağın eserleri ondan
gidince yine o, eskisi gibi saf ve berrak olur.
Fakat aslında temiz değilse,
kötü ise o kötülüğün ondan gitmesine imkân yoktur.
Su, eğer aslında murdarsa (Kirli) onu süzmekle safileştirirsen ne faydası vardır.
O, kirlilikten temizlenmez.
Ona layık olan bulanıklılıkla
karışık olmasıdır.Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
Kendimizi
olduğumuz gibi görmek için kendi özelliklerimizi öne çıkarmaktan, başkasına
anlatmaktan vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Yaradılıştan
gelen temiz berrak kişiliğimizi görmek, aslımıza dönmek için kendimizi övmekten
temizlememiz gerektiğini öğrendik.
3.
Kendimizi
övmenin, ben diye konuşmamızın bizi kirlettiğini öğrendik.
4.
Helal lokma
yiyenlerin ve nikâhlı gelen bir geçmişe sahip olanların ruh temizliğine
ulaşabileceklerini öğrendik.
5.
Geçmişi bulanık
ve karışık olanların ancak Allah’a yalvarışları ile Allah’ın bağışlaması ve
affıyla ruh temizliğine ulaşabileceklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Kendimizi temizlemek,
başkalarının kafamızı karıştırmaması, bulandırmaması, kurdukları oyunlara alet
olmamamız için susmak iyidir.
Başkasına kendimizi ispat
etmeye uğraşırken, kendimizi anlatırken; ağzımızdan her sarf ettiğimiz söz bizi
bağlar, bizim zayıf, başkası tarafından kullanılabilir yanlarımızı açık eder.
Az konuşmanın, sorulunca
söylemenin daha doğru bir davranış olduğumuzu öğrendik, anladık.
Eğer biz ruh temizliğine önem
vermezsek ne kendi gerçeğimizi görebiliriz ne de başkalarını doğru anlayıp
tanımlayabiliriz.
*
RAVLİ