Der şuma pes âlem-i bi muntehast
“ Ey müminler!
Sizin içinizde olan ne
muazzam ve hayret veren bir varlıktır.Sizde ucu bucağı olmayan sonsuz bir âlem vardır.”
Gönül bir okyanustur ki,
kenarı yoktur.
On sekiz bin âlem onun köpüğü
gibidir.
Balıktan tut da, ta gökteki
yıldıza kadar ne kadar varlık varsa bütün alt ve üst, su ateş, rüzgâr ve toprak
hepsi gönül denizinin coşmasından ortaya çıkan bir köpüktür.
Bu sırdan gafil (Habersiz) olan insan değildir.
Bu su ve toprak âleminde ne
varsa gönül güneşinin bir pertevidir (Işığı).
Gönül, lâmekândır ve
cihetlerden dışarıdadır.
(Gönlün adresi ve gösterilen
bir yönü yoktur)
Bütün kâinatın varlığı o
pertevin aksidir.
(Bütün
kâinat güneş ışığının çarpması ve çarpıp geri dönmesidir) Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
İçimizde muazzam
ve hayret veren bir varlığın olduğunu, bunun adının da gönül
olduğunu öğrendik.
2.
Gönül âleminin uçsuz bucaksız, yönü olmayan, yolu
bilinmeyen bir varlık olduğunu ama bunun bizim içimizde olduğunu öğrendik.
3.
Her şeyin oluşup
meydana çıktığı, görünür olduğu yerin gönül
olduğunu öğrendik.
4.
Gönülsüz hiçbir işin olmadığını öğrendik.
5.
Müminlerin kendi
içinde olan gönül’ü bilmeleri ve etkilerinden
haberdar olmaları gerektiğini öğrendik.
6.
Bütün kâinatın
varlık haline gelmesi için gönül aynasında o
ışığın çarpmasından görünür hale geldiğini öğrendik.
*
Çok önemli olduğundan:
İnanmak ve ibadet etmenin
mümin için yetmediğini, gönlün bilinmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
RAVLİ MÜMİN GÖNÜL yazarak Googleden bu konuyu iyice incelemelisin.
*
RAVLİ