3 Eylül 2013 Salı

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 87

Istılahist mer ebdâl ra
Ki nebaşed zan haber akvâl ra
( Hazreti Mevlana, Mesnevi 1.inci cilt 3409 inci beyit açıklaması)

“ İlahi ebdalin (Nurlu kişilerin) öyle ıstılahları (Allah’a uyumları) vardır ki bunlardan sözlerin bile haberi yoktur.”

Kâinatta süprüntü mesabesinde (Mesafesinde) olan şeylerin cümbüşü, zevki bile Hakkın o safa (Gönül şenliği) denizindedir.

Avamın idrakinden (İlmi, anlayışı, kavrayışı olmayanlar, akıl erdiremeyenler) bu sırlar (Gizli hakikat, gizli iş, herkese söylenmeyen şey) gizlidir.

Bu manalar harfe sığmaz.
Harf bir testi, manalar ise engin denizdir.
(Harflerin anlatım ve anlayış kapasitesi çok düşüktür)

Ben bunu ancak ebdali ilahiye (Nurlu kişilere) söyleyebilirim.
Bu sırların mahremi yalnız ebdali ilahiyedir.
(Nurlu kişilere ait kişiye özel sözler, başkaları anlayamadıkları için zarara uğrayacakları sözler)

Onlar dilsiz söylerler ve kulaksız işitirler.
Onların sözleri dedikodusuzdur.

Akıl onları anlayamaz.

                                  ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Allah adamlarının Allah’a sevgiyle, isteyerek, dileyerek, önemseyerek bağlandıklarından, kendi benlikleri Allah’ın benliğinde yok olduğundan; söz ve davranışları kendilerine ait olmadığını öğrendik.

2.   Allah adamlarının söz ve davranışlarını normal bir aklın anlayamadığını ancak gönlü bilen ve gönlün gücünü kullananların anlayıp kavrayabileceğini öğrendik.

3.   Allah’ın kendine bağlanmış olan adamların dilinden halka söz söylediğini, bu sözü söyleyenin bu söylenen sözün manasından habersiz olabileceğini öğrendik. 

4.   Nurlu adamların birbiri ile iletişimlerinde ağza, dile, kulağa, mesafeye, ölü ve diri olmasına ihtiyaç duymadan görüşüp konuşabildiklerini öğrendik.

5.   Sırların ince anlamlarını anlamayanların bu sözü duydukları zaman yanlışa düşeceklerinden ve zarara uğrayacaklarından her kişiye söylenmediğini öğrendik.

6.   Allah adamlarının dedikodu yapmadıklarından, şikâyette bulunmadıklarından tanıyabileceğimizi öğrendik.

                                       *
İşte böyle yaren,
Sıradanlıktan çıkmış, kendine yol gösteren ve yolunu aydınlatan bir Tanrı eri kılavuzluğu sayesinde kendini yetiştirmiş Allah’ın izni ile sıra dışı söz ve davranışlara sahip olurlar.

Kendini saflaştıran, katıksız, arı, katışıksız, halis, has, kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, safdil, iyi niyetli, art niyetsiz bir duruma getiren kişinin elbette ki söz ve davranışları farklı olur.

Böyleleri sözlü sohbeti bırakıp kalpten, gönülden sohbet ederler.

Dervişlik yolunda ilerleyenler konuşmaya söze ihtiyaç duymadan sadece düşünmelerinde isteklerine kavuştuğunu, amaçlarına ulaştıklarını, maksatlarını anlattıklarını biliyoruz.

Saf adam olarak görünen bu kişiler kolayca aldatılabilir sanılır ama onun koruyucusunun, sahibinin Allah olduğunu aklımızdan çıkarmamız lazımdır.

Saf Tanrı erine yapılacak bir davranışın karşılığını Allah’ın vereceğini bilerek davranmamız gerekmektedir.

                                           *
Daha geniş bilgi için:
RAVLİ SÖZ
RAVLİ AKIL

RAVLİ SÖZSÜZ SESSİZ KONUŞMA yazarak Googleden inceleyebilirsin.

                                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar