16 Ocak 2012 Pazartesi

SULTAN VELED VE ÖLÜM SEVİNCİ


Sultan Veled Hazretleri, hayatta iken bir büyüğün oğlu ölmüştü.
Merhumun ana ve babası guyendelerin (Güzel sesli okuyucuların) hazır olmalarını cenazenin önünde gazeller okumalarını istediler.

Yalnız inatçı Ahi Ahmed bunu men etti ve:
“ Bu şeraitte bid’attir (Sonradan çıkmadır), cayiz (Dine uygun) değildir” diye guyendelerin bir şey okumalarına müsaade etmedi.

Birdenbire Sultan Veled, gelip “ Bizim kavvellerimiz niçin bir şeyler okumuyorlar.
Ruhların ve Cennetin Rıdvan’ının birbiriyle buluşmalarından dolayı sevinç göstermiyorlar “ dedi.
( Cennetteki hizmet edecek güzel erkek görünümlü Rıdvan melekleri, hizmet edecekleri ruh ahrete gelince sevinç gösterirler)

AHİ Ahmed’in elini sıkı-sıkı yakalayıp:
“ Ahi Ahmed, bu adetin temelini pek büyük bir adam atmış ve bunu cayiz (Dine uygun) görmüştür.

Bu âdeti kaldırmak için ondan daha büyük bir adam lazımdır.
Bu, âşıklar arasından kıyamete kadar kalkmayacaktır.

Sen neden kendine bu kadar zahmet veriyor, üzülüyor ve kendini velilerin kılıcına vuruyorsun (Velilerle savaşa giriyorsun)” dedi.

Bunun üzerine o biçare susup hiçbir şey söylemedi.
Bu törende tasavvuf erbabı da hazır bulunuyordu.

Meseleyi Şeyh-ül İslam Sadreddin’e açtılar.
O da:
“ Hak, Mevlana Bahaeddin tarafındadır.
Onun buyurduğu gibidir.

Bu tıpkı şuna benzer:
Bir halife, bir ariften Cüneyd mi, yoksa Beyazid mi daha büyüktür? Diye sordu.

Arif:
“ Bu ikisinden daha büyük bir adam lazımdır ki bu iki veli arasındaki büyüklüğü ve fazileti tayin edebilsin dedi” buyurdu.

Velilerin güzel bidatleri, peygamberlerin sünnetleri gibidir.
Bunları kaldırmak mümkün değildir.

Sultan Veled bu gencin cenazesinden döndükten sonra:
“ Ahi Ahmed’in bu kavgalardan kurtulması için ömründen yedi gün kalmıştır “ dedi.

Gerçekten onun dediği gibi oldu.
Tanrı doğruyu herkesten daha iyi bilir.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***

Neler öğrendik:
1.    Peygamberin sünnetini, velinin adet olarak yaptığını yasak etmek için onlardan büyük olmak gerektiğini öğrendik.
2.    Tanrı erleriyle savaşmanın, uğraşmanın doğru olmadığını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Kıskançlık, bazen din, inanç, adet, gelenek ve görenek üzerinden yapılır.

Kişi büyüklenme hastalığına yakalanmışsa ve beklediği saygıyı görmüyorsa saygı görülen her ne varsa ona saldırır, aşağılar, yetki kuvvetini kullanarak değersizleştirir.

Eğer o kişi peygamberler ve velilere ve yaptıklarına dil uzatırsa ki en büyük yanlışı yapar.
Peygamberlerin, velilerin, gariplerin, abdalların, sahibinin Tanrı olduğunu bildiği halde dikkat etmezse kendini yakar.

Yaren,
Ben ve ben merkezli hareketlerden sakınırsan en azından gizli ve açık mahvedici oklarının sana gelmesini önlemiş olursun.

İşi bildikçe, öğrendikçe, izin verildikçe veliler deresinde yüzebilirsin.
Her derenin üstü düzdür fakat bazı yerlerde girdap, bazı yerlerde dipte batıklıklar vardır bunu bilen söylerse ancak bilebilirsin.

Genel bakışla, kendi kafana göre bu suya girersen, suyu sağa sola sıçratırsan kendini zor kurtarırsın.

Acele etme.
Önce suyu kana-kana helalinden iç.
Sonra o suyun bolluk ve bereketiyle temizlen.

Sonra yüzme derslerini bilenden al.
Sonra sana yetki verirlerse istediğin suda yüz.

Hevesine mağlup olup da acele hareket etme.
Bu yol emin adımlarla ve yol bilen ve öğreten doğru kılavuzla gidilir.
                                          *
RAVLİ

Popüler Yayınlar