9 Ocak 2012 Pazartesi

SULTAN VELED VE EMİNLİK

Bir gün Sultan Veled, vaaz ve bilgiler saçma sırasında buyurdu ki:
“ Küçüklüğümde, benden iki defa küçük günah oluştu.
Hemen tanrı’dan af diledim.
                                           *
B,ir gün babam Sema’da idi.
O günü çok ateşli ve heyecanlıydı.

Birdenbire yanıma gelerek yakamdan tuttu.
Şahadet parmağı ile işaret ederek:
“Bahaeddin!” Dedi ve üç defa
“Ha!
Ha!
 Ha!” etti.

Bundan sonra:
“ Sen bilirsin?
Şimdi ey benim dostlarım;
Ayağınızı takva esasının yolundan ayırmayınız.

(Allah korkusuyla:
 Dinin yasak ettiği şeylerden uzaklaşmalısın,
 Şüphelilerden uzaklaşmalısın,
 Lüzumsuzlardan uzaklaşmalısın)

Birbirinizin ikram ve izzet eteğini elinizden bırakmayınız,

(  Birbirinize değer verin,
   Varlığının kıymetini bilin,
   Yücelik ve ululuk yolunda henüz kuvvet bulmamış olsa bile bir gün bulacağını bilerek hürmet göstermek,
    Doğru yolu seçtiği ve o yolda gitmek için hayatın çok eğlencesinden vazgeçmiş birine saygı duymak,
    Dünyalık elde edişten vazgeçmiş, Tanrı’yı arayan dostuna ikram etmek,
    Tanrı yolunu seçmiş kişiye saygı gösterip, ikram edip ağırlamak.)

Daima edepli ve terbiyeli olunuz,
İnkâr (Ret etme) tırnağı ile doğruluk yüzünüzü tırmalamayınız:

(Güzel yolda olanı ve yapılan güzel işleri saklamak, gizlemek yanlıştır.
Yapılan güzellikleri, iyilikleri saklamayıp doğru bir biçimde bilinmesini sağlamalıyız.)

Çünkü bir hırsızı bir ulu kişinin şefaatiyle (Aracılığıyla) darağacından indirip (İdam edilmekten kurtarmak) serbest bırakırsa da evin idarecisi ve sultanın haznedarı yapmazlar ve o padişah hazretlerinin emini olamaz.

(Yanlış yapanın suçu affedilse, bağışlansa sadece cezadan kurtulmuş olur.
Fakat o kişiye güven kaybolacağından güzel şeyler emanet edilemez duruma gelmiş olur.)

ŞİİR:
“ Ey ilahi Emineddin!
(Dinin İlahi sırlarını emin şekilde, şüphe duyulmadan güvenilerek verilen) 

Her taç ve liva senin emanın sayesinde elde edilmiştir.
( Kişinin başına Taç, üstüne elbise emin olunduğu için verilir)

Hırsız affolunsa ve canını kurtarsa da, padişahın veziri ve hazinesinin emini olamaz.

“Affolunur fakat o takvasıyla (Tanrı görüyormuş gibi yanlış yapmaktan korkan) yüzü ak bir kul olmak ümidi nerede? “

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Günah işleyince, günah olduğunun farkına ve bilincine vardığın zaman Tanrıdan hemen af dilenmesinin, bu günahın vücutta yer etmemesi için pişmanlık gösterip affedilmeyi istemek ve dilemek gerektiğini öğrendik.
2.    Günah içinde kul hakkı varsa bunun da giderilmesi gerektiğini öğrendik.
3.    Emin kişi olmanın tanrı katında çok önem verildiğini öğrendik.
4.    Tanrı affeden ve bağışlayan olduğunu ancak ululuk ve yüceliği emin kişilere verdiğini öğrendik.


Güzel, kaliteli, doğru işler yapan beğenilen olacağından benliğimiz o yükselecek kişiden aşağı kalacağı için inkâr yolunu seçer.

İnkârı önce kişi kendi içinde benliğince ret etme şeklinde geliştirir sonra o kişinin ve yaptıklarının geleneklere göre kötü ve fena yönlerini öne çıkartarak ve abartarak değersizleştirmeye ve başkaları tarafından da böyle tanınmasını sağlamaya yönelik yönlendirici tavırlara girer.

Böylece o kişi inkâr etmekle fayda sağladığını görürse huyu bozulur, doğruluktan ve doğru olanı söylemek yiğitliğinden ayrılarak sıradanlaşır ve hastalıklı bir ruhla kalan ömrünü tamamlar.

Yaren,
Mevlana Hazretlerinin konuları bu yöne çekerek bizleri uyardığı, devamlı dikkatleri çektiği, Öğüt verdiği, çok önemsediği, Tanrı inancının olmazsa olmazı olduğunu, Tanrıdan gelen temiz ruhun korunması gerektiğini, doğruyu olduğu gibi söylememiz ve yaşamamız gerektiğini her sözünün içinde bulabilirsin.

Diğer bir anlatımla ruhunun temiz kalması için daima uyanık olmak ve titizlikle temiz kalmasını sağlamak için önemsenmesinin çok gerekli olduğunu öğrendik.

Eminlik makamına Tanrı’dan korkarak suça bulaşmamış kişinin olabileceğini öğrendik.

Eminlik; inanmak ve güvenmekle olduğu için önemsemeliyiz.
Peygamberimiz lakabı Muhammed- ül Emin olduğunu hatırlayalım.
                                      *
RAVLİ

Popüler Yayınlar