Sultan Veled Hazretleri bir gün dostlar arasında şöyle anlattı:
Ben sakalı yeni bitmiş bir çocuktum.
Yazı yazmaya da yeni başlamıştım.
Bir gün babamla birlikte Meydan Mezarlığında dolaşıyorduk.
Babam Mevlana Hazretleri:
“ Bahaeddin, bunların çoğu bet (Kötü) gözle ölmüşlerdir.
Çünkü onlar, kendilerinin ve kendi fikirlerini beğenen ve kendilerini süsleyen insanlardı.
Bunun için fena gözün darbelerine maruz kalıp öldüler ve hemen eridiler.
İnsana kendini beğenen sözden daha öldürücü söz yoktur.” Buyurdu.
Nitekim denmiştir ki:
ŞİİR:
“ Sen tavusun kanadına değil,
Ayağına bak da fena nazar, pusudan çıkmasın.
Fena gözlerin (Tesirinden) dağ bile kayar.
Peygamberden “ Seni kaydırırlar” ayetini oku ve bu hakikati bil”
(Kalem suresi 51) (Mesnevi 5 cilt 33/498-499)
Peygambere ( Selam üzerine olsun) de Kureyş’in ileri gelenlerinin fena gözlerinden ve diğer lanetlenmişlerin fena nazarlarından çok zahmet çekmişti.
Çünkü onun büyüklük ve mucizeleri haddi geçmiş, kemale ermiş ve (Düşmanlarını) yenmişti.
O kötü nazarlı kapkara kalpliler, kin ve düşmanlıklarından onun yüzünü görmeye takat getiremiyorlar ve şeker gibi olan sözlerini dinlemekten lezzet almıyorlardı.
Ben de kötü nazarlardan darbe yedim” buyurdu.
ŞİİR:
“ Ben de kötü gözlerden zehirler (İçtim) ve
Ruh yıpratan yaralar yedim.”
Sultan Veled:
(Babamın bu sözü üzerine) Ağlayarak ayaklarına kapandım “ ve ondan:
“ Acaba bana da bu kötü nazarlar değecek mi diye sordum” dedi.
Babam:
“ Hayır,
Çünkü senin bostanına eşek kafası koymuşlardır.
(Koruma altına alınmak)
Sen hoş yaşar ve hoş ölürsün, diken için gül ağacını kesmemişlerdir.
Her ne kadar büyük velilerin diken gibi huyları varsa da bunları onların başına vurmazlar.
Çünkü o diken, onun gül bahçesi gibi olan kubbelerinin dikenidir ve o da o kubbenin altında gizlidir.” Buyurdu.
ŞİİR:
“ Ey kardeş!
Sen şahit ol, biz o gülün dikeniyiz.
Bu cins diken olmak utanılacak bir şey değil,
Övünülecek bir şeydir.”
Bir bitkinin sapına da bitkinin iyiliği ve çok yaşaması için bitki ile bir tutarlar.
ŞİİR:
“ Eğer yüz hayatla birlikte bir tane ayıp olursa.
Bu ayıbı, nebatın çöpü gibi kabul ederler ve bunun her ikisini de terazide bir tutarlar.
Çünkü her ikisinin cisim ve can gibi birlikte olması hoştur.”
( Mesnevi 1. Cilt 121/1998-1999)
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Kendini beğenen ve kendi fikirleriyle kendini süsleyenlerin Tanrı’dan ve halktan bela göreceklerini, yok olup gideceklerini öğrendik.
2. Kendini beğenenlere gizli bir düşmanlıkla fenalık yapıldığını öğrendik.
3. Velilerin de kendini beğenmişlikleri olabileceğini fakat kabul edilebilecek seviyede olduklarını öğrendik.
NAZAR:
Bir şeye bakmak anlamına gelir.(Göz değmesi)
Kötü gözle, kıskançlıkla bakılırsa, bakılan kişiyi olumsuz olarak etkiler, hatta hastalığa bile sebep olur.
Eğer bir nazara uğramışlık aklına geliyorsa, başka bir sebep göremiyorsan boy abdesti alarak iki rekât namaz kıl.
Namazda ihlâs, felak ve nas surelerini oku.
Namaz bitiminde secdeye tekrar kapanarak Allah’tan bu belanın gitmesi için yalvar.
Kalbine sakinlik gelene kadar o vaziyette kal.
Türbe ve cami bir arada olan yeri tercih et, evde de olur.
Fakire imkânın ölçüsünde yardım et.
Başındaki bela büyükse adak adayabilirsin.
*
İşte böyle yaren,
Nazarı daima dikkate almamız ve tedbir alarak korunmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
