13 Ocak 2012 Cuma

SULTAN VELED VE MİRAS

Mevlana Fahreddin’den Naklonulur ki:
Sultan Veled buyurdu ki:

Gençliğimde tesadüfen birkaç gün babam Mevlana Hazretlerinin yüzünü görmemiştim.
Şevk ve hasretim son dereceyi bulmuştu.

O sırada birdenbire babam beni arattı.
Yanına gidip baş koydum.

Babam son derecedeki istiğrakından (Özleminden) ateşli-ateşli bana baktı.
Öyle ki ben ve babam kendimizden geçtik.

İkinci defa tekrar bana büyük bir nazarla (Maksatlı bakış) baktı.
Tekrar kendimizden geçtik.

Bir müddet sonra üçüncü defa olarak rahmet nazarıyla (Merhametle) bana öyle baktı ki ben kendimi tamamıyla mahvolmuş ve yok olmuş gördüm.

Kendime geldiğim vakit, o (Mevlana Hazretleri):
“ Ben, ilk defa Bahaddin’e baktığım vakit, onda hiçbir varlıkta olmayan bir cemal ve hal gördüm.

İkinci sefer bakınca başında bir taç gördüm.
Güzellikte Süleyman’a dönmüştü.

Üçüncü defasında ise kulağına zarif ve kıymetli bir küpenin asılı olduğunu gördüm” buyurdu.

Sultan Veled buyurdu ki:
Babamın bu şanlı şerefli nazarının ne olduğu şu anda bana malum ve aydın oldu:

Onun bende gördüğü yüz güzelliğinin ve olgunluğunun hakikati, ondan bana bağışladığı sırlar ve marifetlerdir.

Başında gördüğü o padişahlara yaraşır taç, benim başıma saldığı inayetinin (Sebepsiz, karşılıksız iyilik) gölgesidir.

Kulağımda asılı gördüğü incilerden yapılmış o küpe de, benden vücuda gelen Celaleddin Arif’imizin sırrıdır.

Tanrıya hamd ve minnet olsun ki, onun herkese ulaşan inayetinden içimde bir marifet deryası, başında ululuk tacı ve Arif gibi gönül alan bir çocuğum vardır.

Benim bütün zahir (görünen) ve batındaki (Görünmeyen) bilgiler, o din sultanının bereketindendir.

Nitekim o da buyurmuştur,
ŞİİR:

“ Veled’e, babasının verdiği ilim ve velilikten başka,
İlim ve velilik yoktur “

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***

Neler öğrendik:
1.    Olgun babanın uygun oğluna sırları aktardığını, hediye ettiğini öğrendik.
2.    Babasını özleyenin, onun doğru yolunda gidenin zahmetsizce ve anında babası tarafından güzelliklerle, bilgilerle, yetkilerle donatılığını öğrendik.
3.    Sultan Veled Hazretlerinin veliliğini, ilmini Mevlana Hazretlerinden aldığını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Mirasta mal, mülk, para görünen aktarımdır.
Görünmeyen aktarım genetik aktarımdır.

Bunların dışında miras aktarılacak kişi uygun olursa manevi miras da aktarılır.

Manevi miras sırlarla dolu olduğundan başka insanların, cinlerin ve iblisin duymaması, görmemesi, bilmemesi için gözden göze amaçlı bakışla olur.

Aktarılan bu sırlar sonra vücut bulur, şekle bürünür.
Aktarılan kişi, aktarılanların vücut bulduktan, şekil bağlandıktan sonra anlar ve yararlı bir şekilde kullanır.

Henüz olgunluğa ulaşmamış ama uygun olan kişi, sırrın şekle girdiği zaman anlar.
Olgunluğa ulaşmış kişi mananın şekle bürünmesine gerek duyulmadan anlar.

Yaren,
Mevlana Hazretleri “ Benim evladım benim belimden gelen değil, yolumdan gelendir” buyurduğundan biz Hazreti Mevlana’nın yolunda olursak Sultan Veled Hazretlerinin nasiplendiği gibi biz de nasipleniriz.

Bunun için Sultan Veled Hazretlerinin davranışlarını iyice öğrenmemiz ve benzerini yapmamız lazımdır.

Bizim için en güzel örnek Sultan Veled Hazretleridir.
Çünkü herkes tarafından sevilen ve beğenilen davranışlarla herkesin gönlünü kazanmıştır.

Mevlana Hazretleri ile işin varsa, seviyor ve beğeniyorsan önce onun sevdiği oğlu Sultan Veled Hazretlerinin davranış ve hareketlerine çok dikkat edip önemsemelisin ve yaşantına geçirerek huy oluşturmalısın.
                                      *
RAVLİ

Popüler Yayınlar