8 Ocak 2012 Pazar

SULTAN VELED VE GÖZETİMLİ ÇALIŞMAK

Bir gün Sultan Veled Hazretleri, medresenin damını sıvatmak için Rum rençperler tutmuştu.

Bunlar orada harç yapmakla meşgul oldukları bir sırada Sultan Veled de damın üzerine ne yapıyorlar diye onların çalışmasına bakıyordu.

Rençperlerden biri damın üzerinden birinin baktığını anlayınca:
“ Adam akıllı çalışınız, Mevlana bize bakıyor “ dedi.

Onlar da birbirini teşvik edip tam bir gayretle çalıştılar ve maharet gösterdiler.

Sultan Veled onların bu hareketinden çok hoşlandı ve o günü,           anlatılmayacak derecede mana ve bilgiler saçtı.

Sonra bu ustalara ve amelelere yemekler verdi, gümüş para dağıttı ve:
“ İhsan, senin Tanrı’ya onu görüyormuş gibi ibadet etmekliğindir,
Çünkü sen onu görmüyorsan da o seni görüyor” hadisinin manasını anlayıp:

Samimi âşık bir kulun, bütün hallerinde kendi işini Tanrı’nın gözetlediğini bildiği ve buna kalpten inandığı akit, Tanrı’nın sonsuz özel inayetine mazhar olmak, ebedi hidayetle şereflenmek ebedi bir yeterlilikle nurlanmak için neler yapılması ve nasıl çalışıp bir gayret göstermesi lazım geldiğini gör.” Dedi.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı’nın sınırsız özel iyiliğine kavuşmak için Tanrı görüyormuşçasına çalışmamız gayret göstermemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Sınırsız ve süresiz bir doğru yolda olmak için Tanrı görüyormuşçasına çalışmamız gayret göstermemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Şeref sahibi olmak için bizi denetleyeninin her an Tanrı olduğuna inanıp, Tanrı görüyormuşçasına çalışmamız, gayret göstermemiz gerektiğini öğrendik.  
4.    Yeterliliğe kavuşmak için Tanrı görüyormuşçasına çalışmamız gayret göstermemiz gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,
Peygamberimizin öğütlediği iç denetimin (Kendi kendini denetleme) Tanrı her an görüyormuşçasına yapılarak olumlu ve kaliteli, görünen ve görünmeyen güzelliklere kavuşturduğunu öğrendik, anladık.

İnsanlar çalışırken:

1.    Gözetimli çalışmak.
2.    Gözetimsiz çalışmak.
3.    Karışık çalışmak.

Kişi kendini bir beğenilmiş bir kişi tarafından (Usta) çalıştırır ve öğrenme ve düzeltme yönüyle yardım ederse buna gözetimli çalışma denir.

Kişi kendini denetleyip kontrol edebilen bir yapıya kavuşmuşsa, bilmediği alanda bilene soruyorsa, kendi kafasına göre davranmayıp kurallara göre kendi kendisini uyarıp ve bu kurala uyarsa buna gözetimsiz çalışma denir.

Hayatın ve olayların değişkenliklerinde önceleri gözetimli, sonra ustalaştığında veya bilmediği bir alanda bilenin gözetimini hoşça kabul edip uyguluyorsa buna karışık çalışma denir.

Bu üç yolda gelişmiş olmak için ve en iyi sonucu almak için Tanrı her an bizi gözetliyor diye inanıp düşünerek ve kalben inanarak ve tercih yaparak çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

( Müritlere (Öğrenci) birer tavuk verilerek kimsenin görmediği bir yerde kesin getirin diye şeyh emreder.
Kesemeyip de geri getirenin “ Tanrı her yeri ve şeyi görüyor, hiçbir şey ondan gizlenemez “ hadisinin gerçeğe ulaşmış, bilgisine inanıp içselleştirmiş ve ölçü haline getirmiş öğrencinin iyi bir ilerleme yapacağı kabul edilerek ona daha özenle davranıldığını çeşitli hikâyelerden öğrendik.)

Kendi kendini kontrol etmek için en geçerli soru şudur:
….Yapmak istiyorum.
Böyle yaparsam Tanrı ne der?

Bu sorunun cevabına göre davrananlar güzelliklere ulaşırlar.

Ama Tanrı’ya diye nefsine sorar ve buna göre davranırsan yolun doğru yol dışına çıkar, kendi kendini kandırmaktan zarar görürsün.
                                  *
RAVLİ

Popüler Yayınlar