(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
5240. Seni
anlayanın gönlünde iki (Madde ve
mana) dünya da kaybolur-gider..
Fakat seni bir çöp gibi gören gözlere nasıl girebilir ki?
Öyle bir kişiyim kim bir solukla İsa soluklu birisini yaratır-giderim diye Meryem'in koynuna üfürür de anlam bakımından gebe bırakır onu.
Canların (Mevlevilerin) toplandığı yer sensin, can sana gelmek ister.,
Çünkü sen denizsin;
Hepsi de seldir, Fırat'tır, Aras'tır.
Sen Salih'sin, şu iki dünya da sanki bir deve.,
Bizse can gibi nara atıp duruyoruz.
Canın narası, devenin oynayışındandır..
Onu tundan tuna (Uzaklara götürüp dolaştıran) götüren devedir.
Yanmayan mumdan ışık isteme..
Musa'nın ışığını istiyorsan yürü, köz alınacak ateşe git.
Yeter, şu söz bir hayaldir, hayale saplanıp kalma.,
Çünkü gerçek aleminde gözün, görüşün de var, elini tutan da var.
A Tanrı ışığı, üstünlükler ıssı Hüsameddin (Çelebi), gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) hekimliğini bilirsin ama ne nabız tutarsın sen. ne hekimlik okumuşsundur.
Şeytan'ın altı (Yukarıya-aşağıya-sağa-sola-öne-arkaya açılan) kapılı tuzağına tutulmuşsun;
Her kervana ayıp-ar kesilmişsin..
Neyi kurarsan kur, şeytana maskara olmuş-gitmişsin.
Şeytana ot vermek için bedenine kurban olmuşsun:
Ya şeytanın kuzususun sen, yahut da keçisi.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Şems Hazretlerini anlayacak düzeyde olanların kalplerinde oluşan duygu kaynağının madde dünyasının ve mana dünyasının da üstüne çıkacağını, aşk dünyasının yüksek düzeyinde yaşayacaklarını öğrendik.
Şems Hazretlerini Mevlana Hazretlerinin sevdiği, çok değer verdiği bir kişi olarak görenlerin değerini anlayamayacaklarını öğrendik.
Şems Hazretlerinin İsa huylu huylu olduğunu, okuyup üfürdüğü zaman bile mana bakımından insanı gebe bırakacak etki ve kuvvette olduğunu öğrendik.
Tüm Mevlevilerin canının çektiği kişinin Şems Hazretleri olduğunu, onun engin denizinde ona kavuşmak istediklerini öğrendik.
Canımızda ki oynayışın ve hareketin bizi uzaklara götürecek güçte ve araçlara sahip olduğunu öğrendik.
Kişi kendi halinde iken etkisiz mum gibi duracağını, kendini olgun kişiden ateşleme-dikçe, ısınmayacağını, yanmayacağını, ışık vermeyeceğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin Hüsamettin Çelebiyi çok beğendiğini ve sevdiğini, çok değer verdiğini öğrendik.
Kendisini korumayan Allah dostlarından biri olmayınca kişi her ne istikamete gidecek olsa o kapıda şeytanın tuzağına düşeceğini, kişi her nereye gitse korunmuyorsa şeytanın eğlencesi olacağını öğrendik.
Kişi kendi başına hareketlerinde, koruyucusu olmadığında maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insanı değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakmış duruma geleceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
