(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
5140. Zeliha
Ken'an diyarına Ay olana müşteri olmuştu;
Ken'an'lı güzel gümüş bedenliydi;
Onun uğruna gümüşleri saymak da değerli elbet.
A mızrap vuran Zühre (Venüs)(Güzel yüzüyle, yumuşaklığıyla ve sevimliliğiyle, incelik ve zarafetiyle, neşeli ve istekli, güzel huylu kendini gösterip) , artık gönül mızrabını duy:
Gençliğe aldanma;
Sonunda gençlik, çeng gibi senin de belini büker.
Niceye dek (Ne zamana kadar) gönül cengi, şu çengin, şu def'in (Vurmalı çalgı), şu neyin yüzünden kırılıp gidecek?
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) babalık (İyilik, büyüklük) etmezse vay ananın haline (Yakınlık göstermez).
A Utarid (Merkür) (İki yüzlülükle, edep, düşünce, anlayış, erken anlama ve algılama, güzel ve açık konuşma, yazı ve hesap, isabetli kararlar,
zeka ve dikkat, merhamet ve incelik, hüner ve sanat, hile ve hainlikle), bundan böyle şu kağıtla, şu kalemle, mürekkeple büyüdün, semirdin (Şişmanladın);
Ululuklar-la, hünerlerle dopdolusun.
Fakat kaplan olsan bir yelle fare kesilirsin;
Aslan olsan bir saldırışla kediden beter olursun.
Kalem gibi başını ayak yap da gönlün izine düş, yürü.,
Çünkü yoklukta, şekilsizlikte izlenecek izler vardır.
Sevgilimin gönlü, düzenle bir sevgili mi seçer?
Yankesici padişahımı bir yankesici aldatır da kandırabilir mi hiç?
Benimle o sevgilimin arasına kıl mı sığar hiç?
O gül bağında, o gül bahçesinde yılan mı uyur hiç?
Örümcek, bir ağ gerse bile yabancılara perde olur.,
Bense onunla gene de bir mağarada olurum;
Hani Sıddıyk'le (Ebu Bekir'le) Muhammed gibi.
Sadberk (Katmerli) gülü, onun yüzünü kıskandı da elbisesini yırttı.,
Gülün hali bu olursa dikenin hali ne olur ki?
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Ay parçası gibi güzel olana alıcı olan kişinin, alacağı güzel uğrunda güzelce paralar harcamasının değerli olacağını öğrendik.
Güzelin güzelliğinin devam etmeyeceğinden seveninin kalbinde oluşan duyğuların kaynağından gelen sesi duyarak gençliğine aldanmaması gerektiğini öğrendik.
Kalpte oluşan duygularıyla iyilik ve büyüklükle yaklaşana yakınlık göstermeyenin kötü sonuç alacağını öğrendik.
Öğretilen eğitimle kişi ne kadar güçlense de kalbinde oluşan duyguların kaynağını güçlendirmemiş ise fare gibi en küçük rüzgar sesinde bir deliğe gireceğini öğrendik.
Her şeyin açıkça görünmediğini, yokluğun varlığı olduğunu, şekilsizlikte şeklin olduğunu bilmek ve görmek için izlenecek izlerin peşine düşmemiz gerektiğini öğrendik.
Şems Hazretleri ile Mevlana Hazretlerinin arasına kimsenin giremeyeceğini, buraya kılın bile sığamayacağı yakınlıkta olduklarını öğrendik.
Şems Hazretleri ile Mevlana Hazretlerinin mağara dostu diye anlatılan Hazreti Muhammed ile Ebu Bekir Hazretlerinin dostluğu gibi olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren;
Çok sıkı dostluğun kat-kat güzellik oluşturacağından kıskançlığın doğal olarak kendini göstereceğini, dostların bunu bilmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
