11 Ocak 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 3700 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


3700. Şaşkın-şaşkın (Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş) az söyle;

Sus (Konuşmaktan kaçın);

Yoksul çalgıcı da ne yapsın?

Bütün bunlar, o güzel yüzlü, o fitnesi (Karışıklık, kargaşa çıkartan) güzelin fitnesi.


Yoksa şimdi o saçlar, darmadağan mı olmuş ki böylesine bir Tatar miski (Güzel koku), her yana amber (Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül rengindeki madde) kokuları saçmış?


Yoksa seher yeli (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı esen iyileştirici- dinçleştirici rüzgâr), yüzündeki örtüyü mu kaptı ki binlerce gizli Ay (Karanlıkta kalanları aydınlatan), parıl-parıl parlamış.


Can (Yaşamı sağlayan), ne yüzden neşelendi, bundan bir koku alamaz ama hiçbir can var mı ki onun güzelim kokusundan neşelenmemiş olsun.


Nice teru (Çok) taze güller var ki Tanrı soluğuyla gülmede...

Fakat neden gülüyor?

Her can bilmez ki.


Güneş yüzü, bugün ne de hoş parlamada...

Binlerce gönül, o yüzden Bedahşan la'li (Afganistanda çıkan kırmızı renkli değerli taş) haline gelmiş.


Aşık, lütftuyla (İyilik ve yardımıyla) tüm bedenin can kesildiği (Hayatına, gönlüne yaşayışına katmak için hazır olan) kişiye ebedi (Sonsuza kadar) olarak neden aşık olmasın;

Gönül (Kalbinde oluşan duyguların kaynağını) vermesin (Sevmeye, istemeye, yapmaya içten yönelmesine yol açılmasın)?


Olsa-olsa gönül, bir seher çağı (Sabahın güneş doğmadan önceki zaman) onu o halde görmüş olacak ki o görüş yüzünden bugün bu hale gelmiş.


Gönül, o periden doğmuş güzelimi (Doğuştan güzel olanı) göreli eline şişe almış, peri çağırmaya koyulmuş.


Beden ağacına onun güzel yeli esmezse nice yüzlerce yaprak tir-tir titrer, nice yüzlerce dal.

                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                         ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri aşkın verdiği duygu yoğunluğu ile kafasının karıştığını, yanlış anlaşılma olmaması için kendisine susma tenbihi yaptığını öğrendik.

  2. Mevlana Hazretleri burnuna gelen güzel kokulardan, gözüne gelen nurlu ışıklardan neşelendiğini, bunların sevgiliden gelen olduğundan, Tanrı soluğuyla oluştuğundan gülmeye başladığını her can taşıyanın bu durumu bilemeyeceğini öğrendik.

  3. Şems Hazretlerini görenin, tanıyanın doğuştan bu güzelliğe aşık olacağını, Tanrı sanatının toplandığı kişiyi gönlünü vereceğini öğrendik.

                        *

İşte böyle yaren;

Vücudumuza Şems Hazretlerinden gelen rüzgârın gelmesi, onun güzel kokusunu almamız, ışığını görmemiz, yaşamımızın tadına, bilincine varmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

                        *

RAVLİ

Popüler Yayınlar