(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6430. Gönlüm, yırttı düşünceyi, şişe gibi
kırıldı;
Ne
diye akıl, gizli şeyleri bile bilen kişiyi aldatmayı umar (Olmasını ister)?
Onun,
alımlıları kandırmak istediğini duydular da dünya, pırıl-pırıl cilâlandı;
Âlem,
alınacak şeylerin konduğu odaya döndü.
Dereye
düşen her düşünce, bir av peşine takılır-gider, tuzların hevesi nedir?
Tuzlayı
kandırmak.
Pislere,
temiz suyla yunmayı (Yıkanmayı) öğretir katı
yere de kazmaları kandırmayı öğretir.
O
kahredici ne de renk-renk işkence etmeyi bilir;
İş
böyleyken ateş, ne diye üzerlik tohumunu, çörekotunu kandırmaya kalkışır ki?
*
A yolu-yordamı güzel yüce er, medresenin içinde Şihâbeddin'in odasının yanında
bir oda istiyorum lûtfundan (Önem verilen, sayılan
birinden gelen iyilik ve yardım, bağış).
Adımı
yaya kadı tak, mahkemenin içinde de adalet sahibi de;
Yahut
da padişahın duacısı diye çağır beni de dualara âmin diyeyim.
*
Bu düzenle rebapçıyı oraya bir sok;
İstersen
adımı değiştirir, fülâneddin (Herhangi önemsiz biri
diye) diye bir ad takarsın bana.
Zaten
halk, şekilden, addan ibarettir, ham meyveye benzer;
Kimin
haberi var onlardan hangisi acı, hangisi tatlı?
Kadıya
(Mahkeme başkanı, aynı zamanda yeri ve çevresindeki
düzenle ilgili yönetim ve denetim yetkileri bulunan yargıç) bir hal gelir de semâ' etmek (Gökten gelen sesleri dinlemek) isterse bir güzelce
rebap çalarım ona, tatlı bir halde semâ'a (Mevlevi
dansına) sokarım onu.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Aklın,
çok özel donanımlı kişiden bile üstün olduğunu, o kişiyi aldatabileceğini
bulunduğu kişiye ispat etmeye çalıştığını öğrendik.
2.
Herkesin
kendi aklını sevdiğini, beğendiğini, başka akıllardan üstün olduğuna inanmaya,
bu inancı ispat etmeye çalıştığını öğrendik.
3.
Saygın
olmak için sadece aklının işleyerek kullandığı açıklanmış bilgilerin ve
düşüncelerin duyguların yeterli olmadığını, hakikati olduğu gibi görecek
aydınlığa-ışığa sahip olması gerektiğini öğrendik.
4.
Aşk
odasında olmak isteyenlerin seçiciyi kandırmak, dikkati çekmek için kendilerini
parlak hale getirdiklerini öğrendik.
5.
Düşüncenin
av peşine düşen avcı gibi olduğunu, Av ve avcı arasındaki ilişkinin birbirini aldatarak
inandırmak üzerinde yoğunlaştığını öğrendik.
6.
İyi
düşüncenin pis kişiye temiz suyla yıkanmayı öğretmek olduğunu öğrendik.
7.
İyi
düşüncenin kandırma yoluyla kazanma yerine hak ederek kazanmayı öğrettiğini öğrendik.
8.
Renk
ve şekillerin kandırıcı olduğunu, ateşin renkleri ve şekilleri değiştireceğini bir
hale getireceğini öğrendik.
9.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin yaşamının yakınında olmak istediğini, ne ad
takarsa taksın, nasıl görev verirse versin razı olduğunu öğrendik.
10.
Halkın
şekilden, isimsel tanımlamalardan, kaba, incelmemiş, yaşam kurallarını bilmeyen
kişilerden oluştuğunu bu sıradanlıktan kurtulmak gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kendini
geliştirmeyi amaçlamış, toplum içinde düzen, yönetim, yargı yetkileri almış,
değerleri bilip korumada sorumluluk alanların, bir üst aşamaya geçmek ve
değişmek isteyenlere Mevlana Hazretlerinin yardımcı olacağını öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ