(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6560. Onun (Şems Hazretlerinin) okuna uyarsın (Attığı yere doğru, hedefe gidersen) yay gibi iki kat
olursun (Gelişir, genişlersin);
Onda
(Şems Hazretlerine uymayanda) nerde aslanlık?
Tavşandan
da tutsaktır o.
Gönlüm
coştu, yüzlerce kaynak akıtmak istiyor;
Fakat
o, suyumun yolunu bağladı;
Yol
bağlamayı iyi tasarlar, iyi bilir o.
Bana
bir gün, sen bana mağara dostusun, gerçek dostsun;
Aşkımızın
bahçesinde ebedî bir ağaçsın sen dememiş miydin?
A
Tanrı aslanı, son-ucu, avda bana;
Ne
de güzel ceylânımızsın;
Ne
de güzel avımızsın bizim demedin miydi?
A
benim gönlümün rahatı-huzuru, gül gibi canımı, gönlümü açar-saçardın;
Şimdiye
o gül bahçesinde bir tikensin sen bile demiyorsun.
Senden
bir nazdır, vardı başımda, gam, aklımdan aldı, çıkardı onu; ayrılığından aman;
Pek
aman bilmez bir zalimsin sen.
Aşkın,
kanımı dökmeye nasıl bir fetva verdi, bilmiyorum;
Ne
de güzel su verilmiş çelik bir kılıçsın sen, ne de taş yürekli güzelsin sen.
A
umut, elimde Mûsâ'nın sopasıydın sen;
Bugünse
Firavun'a benzeyen ayrılığı yüzünden yılana can kesildin-gitti.
Âdem
gibi ışıklı göklerden düştün;
Padişahın
vuslatından (Sevgiliye ulaşma kavuşma isteğinden)
ayrıldın;
Ne
diye şu aşağılık yerdesin, şu ateş ülkesindesin sen?
A
göz, buluşma kucağındaydın bir müddetçik, eteğini gözyaşlarıyla doldur;
Çünkü
padişahtan ayrısın sen.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerine inanan, saygı duyan, gösterdiği hedefe doğru gidenin gürbüz, cesur
ve yiğit kişi olacağını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerini yok sayanın seyirlik oyunlarda dans eden genç oğlanlar gibi
başkasına tutsak yaşayacaklarını öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerin çok sırlarını açıklayacağını fakat Şems
Hazretlerinin izin vermediğini öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerin habersiz ayrılışı karşısında Mevlana Hazretlerinin çok özlem
duyduğunu, ayrılması için hiçbir sebep bulamadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sevilen,
saygı duyulan büyük kişiden ayrı düşenin ağlaması, gözyaşı dökmesi gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ