(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6500. Şu deliyi ne diye bağlıyorum, yoksa
kendime mi güleceğim, kendime mi güldüreceğim âlemi?
O,
sevgilinin saçlarından başka bir zincir kabul etmez ki.
Aklımı
da al-götür, fikrimi de;
Kulağımda
pamuk tıkalı;
Kulağım,
pamuktan kurtuldu mu, onun hay-huyunu duyarım ancak.
Şu
ağlayan gönlüm, boyuna, ahdettim kendi kendimle diyor;
Onun
düşmanının kanından başka şarap içmeyeceğim ben.
Gönlümü
kanlarla doldurur, başımı şarapla, afyonla;
Gönlüm,
onun dağarcığı olmuş, başım da kabağı.
O
yüzünü açtı mı Ay da nedir, Zühre de ne?
Şekerde,
helvada nerden olacak onun huyundaki tatlılık?
Bana,
neden ağlarsın derler;
O
şekerler yağdıranın yüzünden.
Bana
neden sararmış-solmuşsun derler;
Yüzünün
lâleliğinden.
Her
solukta beni, Tebrizli Şems’e doğru sürüklersin;
A
gönül, kulağıma söyle;
Ne
diye onun bulunduğu tarafa doğru koşar-durursun?
A
benim canım, a Ay yüzlü benim, belân (Verdiğin sıkıntı),
candan da tatlı;
Bu
yüzden canı bıraktım;
Varsın,
senin için yansın-yakılsın.
Can,
seni görünce kendinden utanır, gönlümün ayağı, balçığa saplanır; gönülle ne
işim kaldı ki;
Gönül,
ona yer-yurt oldu-gitti.
Sen
güneşsin, gönülse bir kuyuda;
Bazı-bazı
vur kuyuya;
Çünkü
gönül, cana canlar katan aşkınla Ay gibi eriyip gedilmede (Aşınmada).
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine kendini çok bağladığını, gönlünü-canını
ona verdiğini, adeta onda kendini yok ettiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkta
hesap olmadığını, kendini ayırmadan sevdiğinde var olmanın sanatı olduğunu
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ