(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
6670. Can gözü açık olanlara inciler
bağışlayan ne güzel denizdir; Kumlar sayısınca canlar (Mevleviler),
aşkıyla avare (İşsiz güçsüz, başıboş, aylak)
olmuştur.
Tebrizli
Şems'in yolunda süzdüğün tulum (İnceleyerek anlamaya
çalıştığın sırlar), ne de güzel tulum (Sırların
toplandığı, ihtiyacı olanlara sunulan sırların taşınan ve saklanan vücut)
;
Şaraba
(Tanrı şarabına) düşkünlerin (Kendini aşka vermiş olan, çok bağlı, tutkun) canlarına
sunduğun (Güç ve dirilik) şarap, ne de güzel
şarap.
Pervasızca
(Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan) geliyorsun
gönül yoluyla göze;
Sıcacık
afsunlar (Sihirli sözler) okuyorsun, coşkun,
dağınık hikâyeler söylüyorsun.
Gökleri
soluğunla (Nefesinle) döndürüyorsun sen;
Artık
bir pörsümüş anlayış (Öz manasından gevşeyip sarkan)
da ne oluyor senin afsununa karşı?
İki
dünyanın (Madde ve mana) da günahını bir
tövbeyle yıkar, arıtırsın (Temizlersin);
Ne
diye tutar da bizim şu küçük kusurumuzu, parmaklarının arasında ovuşturup
durursun?
Sana
her bucakta bir Eyyub (Üstün ahlakı ile hastalıklardan kurtulanlar) var, her
yanda bir yâkub (Tutku ile sevenler);
Aşk,
kapılarını kırmış, kumaşlarını çalmış (Varlığı ve
kişiliği oluşturan nitelikleri gizlice almış), götürmüş.
Salına-salına
(Yürürken bir sağa bir sola hafifçe eğilerek) mezarlığa
git de o bahçede bir bağır;
A
eski ölü de, kalk, a dökülmüş beden, oynamaya başla.
O
anda bütün mezarlık, şehir gibi mamur bir hâle gelir, bütün ölüler, oyuna
koyulur, hepsi de neşelenir, hepsinden de kaza ve kader, pençesini çeker.
Bu
sözü lâf olsun diye söylemiyorum, hayal dokumuyorum;
Bunu
yüzlerce defa görmüşüm ben, görmediğim şeyi söylemiyorum,
*
Halktan kaçtım, çekildim diyen kişinin yakası, arkadan yırtıldıysa (Başka bir büyük kişinin eli-etkisi varsa) doğru
söylüyordur.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Baş
gözüyle görebildiklerimizin sınırlı olduğunu, perdelenmiş olanları
göremeyeceğimizi, bunun için can gözümüzü perdeleyen tabakalardan temizleyerek
can gözü ile görmeye çalışmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Can
gözü ile görenlerin şekil değiştirmeyen çok hakikatleri gördüğünü, sırların
çokluğu olan yerde yaşam kurduğunu öğrendik.
3.
Can
gözüyle görenlerin sırları görünce baş gözüyle daha önce görüp doğru kabul
ettiklerinin çoğunun değersiz olduğunu anlayacaklarını, bir zaman şaşırıp
şaşkın gezeceklerini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin vücudunun sırlarla dolu olduğunu, dışarı sızan
sırları Mevleviler ile paylaştığını Allah dostlarının da, bu sırların değerini
bilenlerinde zevkten sarhoş olduklarını öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerinin gönül yoluyla geldiğini, hikâyeler arasında sırlar söylediğini
öğrendik.
6.
Öz
manasından başka manaları çağrıştıran yetersiz ve kötü maksatlı anlatımlarla
soğuk hale getirilen din anlayışına Şems Hazretleri aşk ateşiyle sıcaklık
getirdiğini öğrendik.
7.
Şems
ve Mevlana Hazretlerinin küçük kusurlarını dinle dolayıp konuşan kişiler nasıl
ki kendi günahlarından tövbe edip kurtulmuşlarsa, bu büyük insanlarında tövbe
edip temizlendiğini neden aklına getirmediklerini öğrendik.
8.
Üstün
ahlakı olanların sabırla, Allah için sevenlerin aşkla kurtuluşa erdiklerini
öğrendik.
9.
Mevlana
Hazretlerinin sözünün sadece dirileri değil ölüleri bile ayağa kaldırıp neşeyle
oynatacak yetki ve güçte olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Halktan
çekilen kişinin Allah dostunun öğretisi ve etkisi ile çekildiyse bu davranışın
doğru olduğunu, böyle biri olmadan kendisi ben halktan çekildim diyene şüpheli
yaklaşmak gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ