(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
0. İnsan şehrine büyük, öylesine
korkunç bir sel geldi ki şehir yok olup gitti;
Gökyüzü de ışıktan bir dolap kesildi
o suya (Su değirmeni dolabı oldu).
Zaten o şehir, sevdadan ibaretti
(Güçlü sevgi, aşktan meydana gelmişti);
İnsanoğulları deli-divaneydi o
şehirde;
Uykudan uyanınca (Gerçekleri anlar, kavrar duruma gelince) insan, dünden
de kurtuldu, yarından da.
Su coşunca yel (Rüzgâr) kesildi;
Kasırganın önünde bir saman çöpü,
nasıl korka-ürke-uçar- giderse o yel, dağı bile öyle uçurur.
Dağları yardılar mı madenler
belirir;
Ay ışığı gibi la'l içinde la'l
görürsün.
* O parıltının içinde de bir Çin güzelinin
yüzünü görürsün ki iki ayrılık eli de kasap eli gibi kan içinde.
Elinin kokusundan bütün canlar
sarhoş;
Karşısında bütün gökler alçalmış:
Bütün lütuflarıyla (Önem verilen sayılan birinden gelen iyilik ve yardım)
beraber ne de ihsan (İyilik etme, iyi davranma)
sahibi oluştur bu.
Onun öldürmesi, üzümün ezilip
sıkılmasına benzer;
Üzüm (Taneleri)
kalmadı mı, şırası, suyu kalır.
Yüz binlerce uzum olsa hepside
bir olur-giden can da birliğe yetince (Ulaşınca)
bu çeşit bir varlık bulur.
Fakat Tebrizli Şems'in, şu canın
elini tutması, parmağına bir yüzük takması (Parmağında
Süleyman’ın yüzüğünü takan istediği yapılan bir padişah olacağını), ona
saltanat bağışlaması (Bolluk e zenginlik, gösterişli
yaşayış) gerek.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. İnsanlar aşka ulaşınca
anlayıp kavrayabilen olabileceğini, toz duman içinde karışıklardan kurtulup
madene ve güzele ulaşabileceğini öğrendik.
2. Çokluğun aslında
özünün bir olduğunu görünce anlayışımızın ve kavrayışımızın gelişeceğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin öğretisi ile yetişen gelişen kişinin, Şems Hazretlerinin
beğenisini kazanan kişinin emirlerine uyulan kişi olacağını Mevlana
Hazretlerinden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ