17 Ekim 2019 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 6580 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

 6580. A gönül, senin kanını içti de ayrılığım, semirdi (Şişirdi);
Ne diye kurban oldun (Kendini feda ettin) a gönül;
Daha henüz bir yıllık arık (Zayıf, cılız, güçsüz) bir koyuncağızsın sen.

Zurna gibi o dudakları beklemede dokuz tane göz açmışsın (Zurnanın ağza en yakın yerinde üçlü gurup olarak açılan, hisli ses veren delikler);
Mademki o dudakları görmüyorsun, o perdeden ne diye ağlayıp durursun?

Tef gibi, ayrılığının vuruşlarıyla belim, iki büklüm oldu;
Ne diye şu gönlün eline düşmezsin tef gibi?

Padişah Şemseddin'in aşkı, cana minnet (İhtiyacı olduğu halde arayıp da bulamadığı iyilik saydım), hem de binlerce minnet (Önem verilen, sayılan birinden gelen yardım, iyilikler);
Sen de ben, senin hakkını gözetirim diye yaralara-berelere batmışsın.

A benim Tebrizli padişahım, şu kanlar döken denize gark olmuşum (Boğulmuşum);
Ne olur, Musa gibi şu denizden bir toz koparsan (Suyu toza çevir).

A benim padişahımın güzelliği, lütfu (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik);
Nerden sayıp dökebileceğim seni;
Ne ucun var, ne kıyın.

Yüzlerce hile, düzen görsen gene de Tanrı düzeninden emin olma; Gerçeği görüyorum sansan bile gene gözlerini ovuştur.

Tanrının düzeni, öylesine kuvvetlidir ki can gözün, yerde olsan bile Arş'ta görür seni.

Emin gibi görünen canından, hainlik (Zarar vermekten, üzmekten, kötülük yapmaktan hoşlanmayı) um (Bekle), hainliğinden şüphe et onun;
Çünkü saf (Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen) olur, bön (Budala, saf, avanak, ahmak) olursan eminlikten bile bir fayda görmezsin sen.

Çirkin mi, çirkin bir Hintliyi satın almışsın (Siyah yüzlüyü), çarşaf içinde o, Zühre (Çoban yıldızı) gibi güzel, Çin dilberi gibi alımlı (Çekici, cazibeli, albenili) sanıyorsun onu.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Gönlümüzün âşık olduğumuzdan ayrılmaya gücü kuvveti olmadığını öğrendik.
2.    Ağlayış için sadece olay olmasının yetmediğini, hislenen gönlün nefesi ile ağlayış gerektiğini öğrendik.
3.    Ayrılık olduğu zaman her hatırlayışın tefe vurulan darbe gibi insanın gönlüne acı ve hüzün verdiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin aşkı olduğu zaman ayrılığın acısının insanı olgunlaştıran bir acı sunduğunu, her hatırlayışın sevgiyi ve bağlılığı güçlendirerek insanı olgunlaştırdığını öğrendik.
5.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden ayrılmakla çok üzüntü duyduğunu, bir mucize ile gelmesini beklediğini öğrendik.
6.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin büyüklüğünü ne kadar anlatsa da kelimelerin ve konuların onun sınırı olmayan güzelliği ve iyiliklerini anlatmaya yetmeyeceğini öğrendik.
7.    Allah’ın düzeni her ne kadar ortada belli olsa da bilinmezliğin, içine konmuş şaşırtma oyunların olduğunu bilmemiz ve şaşırmamamız gerektiğini öğrendik.
8.    Can gözümüz gören gözümüz olunca yerde olsak bile göğün en yüksek katını görebilecek kuvvette olacağını öğrendik.
9.    Allah’a bağlanıp emin olmak iyidir fakat Allah’ın sayısız oyunlar oynayabileceğini de bilmemiz, bu oyunları gözlememiz gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Allah her ne yaparsa yapsın biz kötü olarak algılasak bile iyiliğimize olduğunu sonradan görüp anlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar