(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
6580. A gönül, senin kanını içti de ayrılığım,
semirdi (Şişirdi);
Ne diye kurban
oldun (Kendini feda ettin) a gönül;
Daha henüz bir
yıllık arık (Zayıf, cılız, güçsüz) bir
koyuncağızsın sen.
Zurna gibi o
dudakları beklemede dokuz tane göz açmışsın (Zurnanın
ağza en yakın yerinde üçlü gurup olarak açılan, hisli ses veren delikler);
Mademki o
dudakları görmüyorsun, o perdeden ne diye ağlayıp durursun?
Tef gibi, ayrılığının
vuruşlarıyla belim, iki büklüm oldu;
Ne diye şu
gönlün eline düşmezsin tef gibi?
Padişah
Şemseddin'in aşkı, cana minnet (İhtiyacı olduğu halde
arayıp da bulamadığı iyilik saydım), hem de binlerce minnet (Önem verilen, sayılan birinden gelen yardım, iyilikler);
Sen de ben,
senin hakkını gözetirim diye yaralara-berelere batmışsın.
A benim Tebrizli
padişahım, şu kanlar döken denize gark olmuşum (Boğulmuşum);
Ne olur, Musa
gibi şu denizden bir toz koparsan (Suyu toza çevir).
A benim padişahımın
güzelliği, lütfu (Önem verilen, sayılan birinden gelen
iyilik);
Nerden sayıp
dökebileceğim seni;
Ne ucun var, ne
kıyın.
Yüzlerce hile,
düzen görsen gene de Tanrı düzeninden emin olma; Gerçeği görüyorum sansan bile
gene gözlerini ovuştur.
Tanrının düzeni,
öylesine kuvvetlidir ki can gözün, yerde olsan
bile Arş'ta görür seni.
Emin gibi
görünen canından, hainlik (Zarar vermekten, üzmekten,
kötülük yapmaktan hoşlanmayı) um (Bekle),
hainliğinden şüphe et onun;
Çünkü saf (Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen) olur,
bön (Budala, saf, avanak, ahmak) olursan
eminlikten bile bir fayda görmezsin sen.
Çirkin mi,
çirkin bir Hintliyi satın almışsın (Siyah yüzlüyü),
çarşaf içinde o, Zühre (Çoban yıldızı) gibi
güzel, Çin dilberi gibi alımlı (Çekici, cazibeli,
albenili) sanıyorsun onu.
***
DİVAN-I KEBİR 5
CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI
YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Gönlümüzün
âşık olduğumuzdan ayrılmaya gücü kuvveti olmadığını öğrendik.
2.
Ağlayış
için sadece olay olmasının yetmediğini, hislenen gönlün nefesi ile ağlayış
gerektiğini öğrendik.
3.
Ayrılık
olduğu zaman her hatırlayışın tefe vurulan darbe gibi insanın gönlüne acı ve
hüzün verdiğini öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin aşkı olduğu zaman ayrılığın acısının insanı olgunlaştıran bir acı
sunduğunu, her hatırlayışın sevgiyi ve bağlılığı güçlendirerek insanı
olgunlaştırdığını öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinden ayrılmakla çok üzüntü duyduğunu, bir mucize ile
gelmesini beklediğini öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin büyüklüğünü ne kadar anlatsa da kelimelerin ve
konuların onun sınırı olmayan güzelliği ve iyiliklerini anlatmaya yetmeyeceğini
öğrendik.
7.
Allah’ın
düzeni her ne kadar ortada belli olsa da bilinmezliğin, içine konmuş şaşırtma
oyunların olduğunu bilmemiz ve şaşırmamamız gerektiğini öğrendik.
8.
Can
gözümüz gören gözümüz olunca yerde olsak bile göğün en yüksek katını
görebilecek kuvvette olacağını öğrendik.
9.
Allah’a
bağlanıp emin olmak iyidir fakat Allah’ın sayısız oyunlar oynayabileceğini de
bilmemiz, bu oyunları gözlememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle
yaren;
Allah her ne
yaparsa yapsın biz kötü olarak algılasak bile iyiliğimize olduğunu sonradan görüp
anlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ