3320.(
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin özelliklerini anlatıyor)
A
Ay yüzlü, gök bile senin yüzünden alt-üst olmuş;
Bizi
yakıyor, yerlere seriyor, alt-üst ediyorsun, etme.
Ne
diye vaat ediyorsun, ne diye yemin ediyorsun?
Yemini,
işveyi kalkan ediniyorsun kendine, yapma şu işi.
Nerde
benimle ettiğin ahit (Sözleşme), hani bana
verdiğin söz?
Bu
kulla ettiğin ahdi bozuyorsun, bozma;
Verdiğin
sözden dönüyorsun, dönme.
Ey
tapısı varlıktan da üstün ve yüksek olan, yokluktan da;
Varlık
ülkesinden geçip gidiyorsun, giyme.
Cennet
de senin buyruğuna kul, cehennem de;
Bize
cenneti cehennem ediyorsun, etme.
Senin
şeker yurdunda zehirden eminiz, fakat tutuyorsun, o zehri şekere katıyorsun katma.
Canım
ateşlerle dopdolu bir ocak sanki
Yetmez
mi bu yaptığın?
Ayrılıkla
yüzümü altına döndürdün, sarardım-soldum,
Etme.
Sen
yüzünü gizledin mi Ay bile derdinle kararır, Ay’ın tutulmasını istiyorsun,
kastın bu mu?
Yapma.
Kırılıp
darıldın da sustun mu bizim de dudaklarımız kurur;
Ne
diye gözlerimizi gözyaşlarıyla ıslarsın?
Etme şu işi.
Mademki
âşıklar topluluğuna tahammülün (Dayanma gücün) yok, ne diye aklını şaşırırsın,
âşıklara hiç bakma, hiç görme onları.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
**
Neler
öğrendik;
1.
Şems Hazretlerini
söylediği eski söyleri hatırlatılarak yapmak istediği yolculuktan vazgeçirmeye
Mevlana Hazretleri ısrarla çabaladığını öğrendik.
2.
İki yüce insanın
birbirinden ayrılığının çok zor olacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerini kendine
mıknatıs gibi doğal olarak çekmekte olduğunu, fakat çekicinin başka bir yere
gitme arzusunda olduğundan çekilenin bu alışkanlığından kolayca
kurtulamayacağını öğendik, anladık.
*
RAVLİ